ÇOKLU ZEKA KURAMI
Çoklu zeka kuramı neye benzetilebilir diye düşünüldüğünde akla gelebilecek en iyi örneklerden biri dengeli beslenme olabilir. Bu nedenle Gardner'in Çoklu Zeka Kuramı'na beslenmeyle bağlantısını kurarak başlayacağız. Ergenlik çağındaki çocuklar "Kaç türlü besin vardır?" sorusuna; dondurulmuş besinler, ve kumlanmış besinler, paketlenmiş besinler... diye şaka yollu cevaplar vermektedir. Günümüz dünyasında çokta haksız sayılmazlar. Zira son derece rafine, doğallıktan uzak ve tek yönlü bir beslenme alışkanlığı giderek yaygınlaşmaktadır. Karbonhidrat ya da protein ağırlıklı beslenme, vücutta istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Tek yönlü beslenen çocuklarda belirli hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Tek yönlü beslenme zeka açısından da söz konusu olabilmektedir. Bilindiği gibi Piaget, bilginin öğrenilmesini besinlerin sindirilmesine benzetmektedir. Çoklu zekanın sekiz alanı düşünülürse, sadece matematiksel ve dilsel bir beslenme zekanın tek yönlü uyarılmasına neden olmaktadır. Bu durum, çocukların zihin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuklar matematiksel kafaya sahip olduklarında kendilerini iyi hissetmeye koşullanmaktadır. Başarılı öğrenci "matematikte iyi olan" demektir. Oysa dünyada başarılı yöneticiler, liderler, politikacılar vs. çoğunlukla sosyal zekası ve duygusal zekası yüksek olanlardır.
Zeka Türleri
Geleneksel
Zekalar
Sözel-Dilsel
Zeka
İçsel
Zeka
Kişisel
Zekalar
Mantıksal-Matematiksel
Zeka
Kişisel
Zekalar
Sanat ve Müzik
Zekaları
Görsel-Uzamsal
Zeka
Bedensel Kinestetık
Zeka
Açıkhava
Zekaları
Müziksel-Ritmik
Zeka
Doğa
Zekası
Çoklu Zeka Kuramına göre, insan beyni, sözel-dilsel, mantıksal matematiksel, müziksel-ritmik, görsel-uzamsal, içsel, kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka alanlarını içermektedir.
Geleneksel eğitim bunlardan ilk ikisini, yani sayısal ve sözel olanı dikkate almaktadır. Diğerleri okullarımızda ihmal edilmektedir. Oysa tek yönlü beslenme nasıl metabolizma üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyorsa, tek yönlü zeka beslenmesi de zihin gelişimini potansiyel olarak sınırlamaktadır. Sonuçta, beyinler insanın doğasına ve yaradılışına aykırı biçimde formatlanmaktadır. Bu işlemin yüzyıllar boyunca ve sistematik olarak yapıldığını varsayarsak, ulus olarak nasıl bir çıkmazda olduğumuzu ve yaratıcılığımızın nasıl öldürüldüğünü kavramak daha kolay olacaktır.
Aileler çocuklarının iyi beslenip beslenmediğine iki açıdan bakmak durumundadır. Birincisi fiziksel beslenme, ikincisi zihinsel beslenmedir. Fiziksel beslenme ne yazık ki anne-çocuk savaşlarının en önemli konusunu oluşturmaktadır. Anneler saatlerce televizyon reklamlarının karşısında çocuklarına yemek yedirdiklerinde kendilerini iyi hissetmektedir. Oysa, yeme bozukluğu, dikkat bozukluğu, konsantrasyon eksikliği bu tür annelerin neden olduğu olumsuzluklardan sadece bir kaçıdır. Bu • konuda gereksiz hassasiyet gösterilmektedir.
Zihinsel beslenmede ise, daha vahim bir durum ortaya çıkmaktadır. Çünkü onun sonuçları, diğeri gibi açıkça gözlenememektedir. Çocukların zihinsel beslenmesiyle aşırı derecede ilgilenmekle hiç ilgilenmemek arasında çok ta fark yoktur. Günümüzde birçok öğretmen ve veli çocuklara aşırı biçimde yüklenerek gereksiz bir ilgi göstermektedir. Oysa gelişimde daha erken daha iyi değildir" kuralı unutulmamalıdır. Zekayı geleneksel paradigmalarla ele almak bu tür yanlışlara yol açabilmektedir.
Çoklu Zeka Kuramı zekaya ilişkin geleneksel anlayışların eksiklerini vurgulamakta ve yeni bir pencere sunmaktadır. Zekayla ilgili eski ve yeni anlayışların kısa bir karşılaştırması aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Zekaya İlişkin Eski Bakış Açısı
- Zeka sabittir
- Zeka niceliksel olarak ölçülebilir.
- Zeka tekildir.
- Zeka gerçek yaşamdan soyutlanarak ölçülür.
- Zeka öğrencileri sıralamak ve olası başarılarını kestirmek için kullanılır
Zekaya İlişkin Yeni Bakış Açısı
- Zeka geliştirilebilir
- Zeka herhangi bir performansta veya problem çözme sürecinde sergilendiğinden sayısal olarak hesaplanamaz
- Zeka çeşitli yollarla ortaya konulabilir
- Zeka bağlam/gerçek yaşam durumlarında ölçülür
- Zeka bireylerin gizil güçlerini ve onların başarılı olabilecekleri farklı yolları anlamak için kullanılır
ÇZK'nın anahtar kavramı "çoğul" kelimesidir. Çünkü zeka çok yönlüdür. Doğuştan genetik kalıtımla getirilen zeka geliştirilebilir, değiştirilebilir ve zeki olmak belli bir derecede öğrenilebilir. Bu kuramın geliştiricisi olan Howard Gardner zekanın özelliklerini şöyle sıralamaktadır.
- Her insan kendi zekasını arttırma ve geliştirme yeteneğine sahiptir.
- Zeka sadece değişmekle kalmaz aynı zamanda başkalarına da öğretilebilir.
- Zeka insandaki beyin ve zihin sistemlerinin birbiriyle etkileşimi sonucu ortaya çıkan çok yönlü bir olgudur.
- Zeka çok yönlülük göstermesine rağmen kendi içinde bir bütündür.
- Her insan, çeşitli zeka alanlarının tümüne sahiptir.
- Her insan, zeka alanlarından her birini belli bir düzeyde geliştirebilir.
- Çeşitli zeka alanları, genellikle bir arada belli bir uyum içinde çalışırlar.
- Bir insanın her alanda zeki olabilmesinin birçok yolu bulunmaktadır.
Gardner ÇZ Kuramına ilişkin özellikleri ve bilimsel kanıtları sunarken, büyük ölçüde beyin araştırmalarına ve nöro-psikolojiye dayanmıştır. Bundan dolayı kuram tartışmasız büyük bir kabul görmüştür. Beyin araştırmaları göstermiştir ki her bir zeka beyinde sadece belirli bir yerde bulunmamaktadır. Zekaların ayrıştırılabilir çokluluğu bulunmaktadır. Bu ve buna benzer gerekçelerden dolayı ÇZK'nın ayrıntılarına geçmeden önce beyinle ilgili bazı temel bilgilere yer verilecektir. 2. Bölüm beynimizin işleyişi konusunda asgari düzeyde bilgileri içermektedir.
BEYNİMİZİN İŞLEYİŞİ
İnsanda bulunan 100 trilyon hücrenin yaklaşık 100 milyarı beynimizdedir. Beyin vücudun yaklaşık %2'si kadar bir ağırlığa sahiptir. Yeni doğmuş bir insan yavrusunun beyni yaklaşık olarak 350 gram civarındadır. Yetişkin bir insanın beyni ise, 1000-1350 gram arasındadır. Bu ağırlık erkeklerde 1200-1350, kadınlarda 1000-1250 gr kadardır Beynin ağır olması ya da sinir hücrelerinin yani nöronların sayısının fazla olması zeka ile bağlantılı değildir. Nöronlar uyarılma ve alınan uyarıcıyı iletebilme özelliğine sahiptir. Hücre gövdesi, dendrit ve akson olmak üzere nöronlar üç kısma ayrılır. Yeni doğanda dendrit ağları seyrek ve az gelişmiştir. Özellikle doğumdan sonraki altı ay boyunca çevreden duyusal iletiler alındıkça dentritler dallanır ve aktif hale gelir. Her nöron dendritler aracılığıyla komşu nöronların aksonlarından gelen iletileri alır. Bu iletileri kimyasal ve elektriksel işlemler yoluyla akson boyunca sinaps adı verilen boşluklara aktarır. Sinaps oluşturamayan nöronların çoğu ölür. Hayatın ilk yılında beyin hücrelerinin sayısı azalır ama beynin ağırlığı iki kat artar. Çünkü, nöronlar işitilen, görülen, dokunulan, koklanan, tadılan uyarılara tepki verirken dendritler yoluyla fiziksel bağlantılar kurar ve geliştirir. Çocuğun aktif yaşantısı, zihinsel çabası ve zengin çevresel uyarıcılar dendritlerin dallanmasını hızlandırır. Böylece zeka gelişir. Her ne kadar bir bebeğin beyni bir yetişkinin dörtte biri ağırlığındaysa da doğduğunda ömrü boyunca sahip olacağı nöronların tümüne zaten sahiptir. Beyin daha fazla nöron oluşturduğundan değil, zaten yerlerinde olan bu nöronların genişlemesinden, akson sayısının ve dendritlerin bağlantılarının artmasından dolayı büyür. Sinaptik bağlantılar kurma işlemi, farklı şehirlerdeki iki ev arasında bir telefon bağlantısı çekilmesine benzetilebilir. İstanbul ve Erzurum'daki iki ev arasında bir telefon bağlantısı kurmak için hattı bir çok şehirden geçirmek gerekir. İstanbul'dan başlayıp içinden geçilen tüm şehirlerdeki yerleşim birimlerinin bağlantıları tamamlanarak Erzurum'a ulaşılır. Telefon sistemi için elimizde hazır adresler vardır ama nöronların doğru bağlantıyı kurmaları için rehberlik edecek ne bir harita ne bir işaret vardır; bunların yerine biyokimyasal sinyaller izlenir.
İstendiğinde yeni nöronlar oluşturulmadığından vücut gerekenden fazla nöron üretir. Daha sonra onları, fazla büyümüş bir ormanı seyrelten bir oduncu gibi budar. Vücut, ihtiyacın yaklaşık iki katı nöron üretir. Ve yaşamak için nöronlar, hücreye "hayatta kal" mesajı gönderen proteinler olan nörotropik faktörler için rekabet etmek zorundadırlar. Hedef hücre bu nörotropik faktörlerden fazla miktarlarda üretir ve onları, öncelikle elinde kalmasını istediği aksonlara olmak üzere paylaştırır. Fazla sayıda yavrulamış bir hayvanın, her biri sınırlı miktardaki anne sütünden payını almaya çalışan yavrularının durumunda olduğu gibi, çelimsiz olanlar birer birer ölecektir. Aksonlardan yeterli nörotropik faktör ememeyen nöronlar programlanmış hücre ölümü denilen bir işlem uyarınca kendilerini yok ederler.
Öğrenciler, beyinlerini kullanmaları için fırsatlarla karşı karşıya bırakılmadıklarında, dendritler uyarılamazlar. Bu durum sınıflarda ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkabilir. Öğretmenler, uygun uyarıcılar vermediğinde neural budanmaya neden olabilirler ya da bilgiyi algılamak için gerekli olan yeteneklerini köreltebilirler. "Bu konuları müfredatta olduğu için işlemek zorundayım" gibi açıklamalarla öğrencilerde ortaya çıkan can sıkıntısı, gereksiz tekrar gerginliği, sinirlilik, kaygı ve hayal kırıklıkları öğrenmeye engel olabilir ve bilginin işlenmesi sürecini yavaşlatabilir. Bu olay okul çağındaki çocuklarda genellikle baskın oldukları zeka alanları aktif olarak uyarılmadığında gerçekleşmektedir.
Örneğin bir öğrencinin beyni, genellikle hareket ederek işlem görüyorsa ve bu öğrenciye de hareket etme serbestliği tanınmadığında, beyin süreçlerinde neural budamaya neden bir azalma söz konusu olmaktadır. Görsel zekası baskın olan bir başka öğrenci sınıfta görsel uyarıcılar azsa bu gereksinmesini karşılamak için hayal kurmaya ve dalmaya başlayabilir. Buna izin verilmediğinde ya da görsel uyarıcı sunulmadığında yine neural budanma olabilir.
Neural dallanma aracılığıyla neural ağımızı geliştirmek için sinir hücreleri arasında daha fazla sinaps oluşturmaya gereksinim vardır. Uygun müziksel uyarıcılar, bilişsel gelişim için önemli olan neural patikaları uyarabilir. Neural dallanmayı cesaretlendirmek amacıyla öğrencilerimizin hipotetik düşünmelerini geliştirmelerine yardımcı olabiliriz. "Atatürk 80 yaşına kadar yaşasaydı ülkemizin gidişatı nasıl olurdu?" gibi sorularla, öğrencilerimizin hipotetik düşünmelerine yardımcı olabiliriz.
Ters düşünme stratejileri bu konuda iyi bir öneri olabilir. Örneğin, "Gününüz tamamen ters olsaydı, yani, sabahleyin akşam yemeği yeseydiniz, akşam ise kahvaltı yapsaydınız nasıl olurdu? Kediniz sizden büyük olsaydı ya da altın sıvı bir maden olsaydı gündelik hayatta neler değişirdi? Niçin? Niçin değil?" gibi sorular ters düşünme stratejilerinin örnekleri olabilir.?
BEYNİN YAPISI
Beyin (encephalon) üç bölgede incelenebilir:
- Beyin sapı
- Beyincik
- Serebrum
- Ara Beyin (Diencephalon)
- Talamus
- Hipotalamus
- Telencephalon
- Sağ yarımküre
- Sol yarımküre
- Korpus kollosum
- Korteks
Sağ ve sol yarımküre
Yarımkürelerin her biri vücudun zıt tarafını denetlemektedir.
İnsanların %90-95'inin sol yarımküresi baskındır.
El hareketini denetleyen motor alanlar sol yarımkürede baskın olduğu için insanların büyük çoğunluğu sağ elini kullanır.
Herhangi bir nedenle sol yarımküre zarar görürse sağ yarımkürede baskın özellikler gelişebilir.
Önemli işlevlerde öne çıkan yarımküre baskındır.
Baskın yarımkürenin üstlendiği işlevler arasında dil öğrenimi, matematik, mantık gibi konular vardır.
Baskın olmayan yarımküre ise müzik, resim ve yüzlerin tanınması gibi alanlarda etkindir.
Korpus kollosum
Korpus kollosum, iki yarıküre arasında meydana gelen sürekli alışverişler için patikalar sağlar. Bu patikalar, beynin her iki yarı küresinden, farklı iki ya da üç zeka alanına aynı anda işlem görme özgürlüğü sağlar.
Korteks
Yarımkürelerin dış yüzeyini kaplayan bölüme denir. Gri cevher yapısındadır ve 1.3 ila 4.5 mm kalınlığındadır. Korteks yenidoğanda düz bir yüzeye sahiptir. Beyin geliştikçe kıvrımlar oluşturur ve korteks küçük bir masayı kaplayacak kadar genişler. Bir farenin minicik beyninde küçük bir parça korteks vardır ama özel olarak katlanmamıştır. Kedinin korteksi fareninkinden daha geniştir ve bir ölçüde katlanmıştır. Bu yüzden daha geniş bir korteksi olan kurnaz kedi fareyi yakalar ama tersi olmaz. Memeliler arasında insan beyni, en fazla katlanma oranına ve daha üst düzeyde düzenli düşünmeye yarayan en büyük miktardaki kartekse sahiptir.Ileri zeka fonksiyonları, bellek, konuşma, anlama, matematik, resim ve müzikle ilgili yeteneklerin tümünü işlev olarak üstlenir. Hassasiyet gerektiren işlerde, duyuların alınması ve bilinçli algılanmasında, bütün duyuların birbiriyle bütünleştirilmesinde korteks devreye girer. Alın lobu, yan kafa lobu, artkafa lobu ve yankafa lobu olmak üzere dört kısma ayrılır.
Sol yarımküre
Sağ yarımküre
- Sağ elin denetlenmesi
- Konuşma, ses, gramer
- Düşünme ve mantığa dayalı
- Analiz
- Dakiklik
- Matematiksel olgularda yetenekli
- Kısa süreli işitsel bellek
- Otomatik tekrarları sever
- Dinler, konuşur
- Sol elin denetlenmesi
- Tek sözcük anlamlan, ses perdeleri
- Sezgisel mantık yürütme
- Bütünleştirme
- Görme, hayal, tasarım
- Müzik, sanat yeteneği
- Duyusal imge belleği
- Yeniliği sever
- Bakar, yapar
Buraya kadar olan kısım;
Doç.Dr. Ziya Selçuk, Hüseyin Kayılı, Levent Okut. "Çoklu Zeka Uygulamaları". NOBEL yayın Dağıtım. Ankara Mart 2002 kitabından alınmıştır.
Konuyla ilgili geniş bilgi edinmek ve İlköğretim 1-5.sınıf uygulama örneklerini incelemek isteyen meslektaşlara tavsiye olunur.
---------- 0 ---------
Gardner'a göre bilmemizi ve öğrenmemizi sağlayan sekiz tür zeka vardır.
Bu zeka türleri:
1- Bedensel/ devin duyusal Zeka :
Bu zeka türü,
- vücudunu kullanarak (dans ve vücut dili ),
- oyun oynayarak (spor yapmak) ya da
- yeni bir ürün yaratarak (icat yapmak)
duygularını ifade etme yetenekleri ile ilgilidir.
Bu zeka türünde gelişmiş insanlar,
- spor yapmaktan ve dans etmekten hoşlanırlar,
- ellerini ve bedenlerini kontrol ve koordine etmekte son derece başarılıdırlar.
- Aktörler, mim oyuncuları ve sporcular bu zeka türünde gelişmiş insanlardır.
2- Sözel/ Dilsel Zeka :
- Soyut ve simgesel düşünme ile,
- kavram oluşturma ve kelime yazma,
- dilbilgisi, şiir, hikaye anlatma,
- mizah
gibi karmaşık olguları içeren dilsel üretimlerden sorumlu olan
bu zeka türünde gelişmiş insanlar,
okuma, yazma, konuşma ve tartışma gibi eylemlerde başarılı ve edebi ürünler yaratmakta isteklidirler.
3- Görsel/ Uzamsal Zeka :
Bu zekanın temelini görme duyusu ve buna bağlı olarak şekiller tasarlama ve zihinde resimler yaratma yeteneği oluşturmaktadır.
- Resim, grafik ve heykel yapma;
- mimarlık, haritacılık ve denizcilik gibi yüzey ve buna bağlı bilgileri kullanma;
- ayrıca satranç gibi farklı derinlik ve açılardan görmeyi gerektiren beceriler bu zeka türünün kapsamı içindedir.
Görsel/uzamsal zeka türünde gelişmiş insanlar,
- zihinlerinde resimler yaratır ve çizerler.
- Renkleri iyi kullanabilir,
- iyi harita okuyabilirler.
- Görsel sanatlarda üretim yapmaktan hoşlanırlar.
4- Matematiksel/Mantıksal Zeka :
- Bilimsel düşünme,
- objektif gözlem yapma,
- elde edilen verilerden sonuç çıkarma,
- yargıya varma ve hipotez kurma yeteneklerini içeren bu zeka türü,
- kavramları tanıma,
- sayılar ve geometrik şekiller gibi soyut sembollerle çalışma,
- bir bilginin parçaları arasında ilişki kurma ya da
- farklı bağıntıları fark etme kapasiteleri gerektirmektedir.
Bu zeka türünde gelişmiş insanlar,
- matematiksel ve bilimsel konulardan hoşlanırlar ve
- benzer şeyleri eşleştirme,
- karışık şekillerden resimler çıkarmada,
- problem ve bulmaca çözmede başarılıdırlar.
5- Müziksel/ Ritmik Zeka :
Bu zeka türü, tonal ve ritmik kavramları tanıma ve kullanma; Çevresel seslere, insan sesi ve müzik aletlerine karşı duyarlık kapasitelerinden sorumludur.
Bu zeka türünde gelişmiş olan insanlar,
- müzik aleti çalmaktan,
- beste yapıp seslendirmekten hoşlanırlar.
6- Kişiler arası Zeka :
Bu zeka türü, diğer insanlarla sözlü ve sözsüz iletişim kurma, gurup içinde işbirlikli çalışma yeteneklerini içerir, ruh halleri, huylar, yönelimler gibi insanlar arasındaki ilişki farklarını da ortaya koyar.
Bu zeka türünde gelişmiş insanlar,
- kendilerini başkalarının yerine koyma ve onları anlayabilme,
- duygu düşünce ve inançları ile özdeşleşebilme becerilerine sahiptirler.
- Öğretmenler,
- danışmanlar,
- politikacılar,
- din görevlileri,
- psikiyatristler bu zeka türünde gelişmiş insanlardır.
7- İçsel Zeka :
İnsanın, kendi duygularını, duygusal tepkilerinin derecesini, kendi biliş bilgisi sürecini tanıma, kendi öz benliğini anlama ve başkalarına ifade etme yetisidir. İnsanın kendi kişiliği, kendini aşma yeteneği içsel zekanın işleyen kısmıdır.
Bu zeka türünde gelişmiş insanlar,
Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlama, nesne ötesi konularda konsantre olma gibi konularda başarılıdırlar ve meditasyon yapmaktan hoşlanırlar.
Gardner, bu zeka türünün çok özel olduğunu ve diğer zeka türlerinin tümünü kapsadığını savunmaktadır.
8- Doğa Zekası:
Doğayı ve doğada olup bitenleri
gözlemleyebilme, kendisinin bu dünyanın bir parçası olduğunu farkına varma yeteneğidir.
Özellikle fauna ve floraya karşı çok hassas yaklaşımlara sahiptirler.
ZEKAYI GELİŞTİRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Gardner'a göre, " ...tüm çocuklar bu zeka türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar, bu zeka türlerinden bazılarına daha çok eğilimleri olabilir herkes bu zeka türlerinde sahip oldukları potansiyellerini geliştirebilir ( Gardner, N. ve Walters, J. M.,1985 ).
Her insan sahip olduğu zeka türlerini çeşitli yöntemlerle geliştirebilir.
1. Bedensel/Devin duyusal zekayı geliştirmek için
- Dramatik bir oyunda görev alın,
- bir fikir, düşünce veya duyguyla ilgili bir rol yapın.
- Güncel olayları ya da modern buluşları inceleyerek mimiklerle anlatın (sessiz film oynamak gibi).
- Fiziksel etkinlik ve fazla hareket gerektiren, yarışma olmayan bir oyunoynayın,
- örneğin, düşündüklerini el, kol hareketleriyle:ifade eden bir gurup içindeki insanların isimlerini öğrenin.
- Halk dansı, koşma, yüzme ve yürüme gibi fiziksel aktivitelere katılın.
- Ruh halinizi değiştirmek ya da karşılaştırmak için farklı yollardan yürümeyi deneyin.
- Vücudunuzun bildiklerini ve fonksiyonlarının neler olduğunu daha da iyi anlamak için her gün yaptığınız ve fiziksel güç gerektiren kar küreme, çim biçme, bulaşık yıkama, aracınızı park etme gibi işlerde dikkatlice kendinizi gözleyin.
2.Sözel Dilsel zekayı geliştirmek için
- Hoşlandığınız bir hikayeyi okuyun ve hikayenin sonunu kendiniz getirin.
- Başkalarının fikirlerini dinleyin ve onlarla bir tartışmaya girin.
- Her gün, yeni ve ilginç bir kelimenin anlamını öğrenin ve onu kullanmaya çalışın.
- Sizi en çok ilgilendiren ve heyecanlandıran bir konuda, bir söylev verin.
- Bir dergiye abone olun ya da günlük olaylarla ilgili izlenimlerinizi bir günlüğe yazın.
3. Görsel/Uzamsal zekayı geliştirmek için
- Fikir veya düşüncelerinizi ifade etmek için "estetik araçlar" la (boya, kil, renkli ve keçeli kalemler gibi) çalışın.
- Örneğin 21. yüzyılın neye benzeyeceği hakkındaki düşüncelerinizi bu araçlarla anlatın:
- Bilerek düş kurun;
- örneğin hayaliniz, ideal bir tatil yeri ve oranın olabildiğince görsel detaylarıyla ilgili olmalıdır.
- Hayal gücünüzü artıracak çalışmalar yapın;
- kendinizi tarihin farklı bir döneminde hayal edin ya da kahramanınızla hayali bir sohbet yapın.
- Fikir veya düşüncelerinizi başkalarına anlatmak için resim, maket, grafik ya da bir poster yapımı gibi çeşitli tasarım becerilerini kullanın.
4. Matematiksel/Mantıksal zekayı geliştirmek için
- Hobinizin 4 ana noktasını belirleyin ve bu ana noktaların her biri altında 4 alt başlık ve bu alt başlıkların her birinin altında da 4 alt nokta daha oluşturun.
- İki nesneyi kıyaslama ve karşılaştırma yoluyla çözümsel düşünme egzersizleri yapın.
- Örneğin bir daktilo ve bilgisayarın kendine özgü 4 özelliğini ve sonra da bu iki nesnenin ortak 4 özelliğini bulun.
- Genelde saçma olduğu düşünülen bazı konularda; gerekçeleri ile ikna edici bir açıklama yapın.
- Örneğin; futbolu basketbol topuyla oymamanın yararları, vb.
- "Bilimsel yöntem" kullanımı gerektiren bir projede yer alın. Eğer bir aşçı değilseniz yemek yapmaya, tarifin en başından başlayın.
5. Müziksel Ritmik zekayı geliştirmek için
- Ruh halinizi düzeltecek farklı türde müzikler dinleyin;
- örneğin, stresli bir durumda ya da sınav gibi korku yaratan durumlar öncesinde gevşemek için, enstrümantal müzik çalın.
- Duygularınızı anlatmak için duşta bile şarkı söyleyin. Güncel bir melodi kullanın ve ailenizle ilgili basit bir şarkı besteleyin.
- Mırıldanarak, kafanızın içinde değişik titreşimler oluşturun;
- örneğin, her seferinde ünlü harflerden birini değişik yükseklikte ve kalınlıkta kullanın.
- Doğadan farklı sesler içeren kasetler çalın (deniz dalgaları, bir şelale, rüzgar, kar fırtınası ve hayvan sesleri gibi).
- Kendinize doğanın örüntüsünden ve ritminden ne öğrenebileceğinizi sorun.
6. Kişiler arası zekayı geliştirmek için
- Başarıyla tamamlanması gereken bir proje için farklı görevdeki güvenilir insanlarla bir araya gelin (takım aktivitesi ya da komite çalışması gibi).
- Bir başkasını derinden ve olduğu gibi dinleme çalışması yapın.
- Konuşan birini dinlerken genellikle "aklı kurcalayan" düşüncelere engel olun ve sadece bir noktaya, “onların ne dediğine dikkat edin.
- Bir kimsenin mimiklerinden, sözsüz ipuçlarından onun ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışın ve daha sonra tahmininizin doğruluğunu kontrol edin.
- Herhangi biriyle konuşmadan iletişim kurmak için farklı yollar bulun.
- Örneğin yüz ifadeleriyle, vücut şekilleriyle, jestlerle ve seslerle.
7. İçsel Zekayı geliştirmek için
- Rutin bir aktivite sırasında yoğun dikkat göstermeye çalışın. Bu, olup biten her şeyin farkında olmaktır.
- Örneğin düşünceler, duygular, hareket değişiklikleri ve ruhsal durumlar.
- Eğer tarafsız olabiliyorsanız, dışarıdan bir gözlemci gibi duygu, düşünce ruh halinizi izlemeye çalışın.
- Belirsiz durumları, bilinen örneklere uydurmaya çalışın.
- Örneğin '"kızgınlık durumu", "şakacılık durumu", "korku durumu"'.
- Problem çözme stratejileri ve çözümsel düşünme süreci gibi durumlardaki çeşitli düşünme stratejilerinde taraflısı olun.
- "Ben kimim" sorusuna 25 kelimeyle ya da daha kısa bir cevap yazın.
- Sizi tatmin edene kadar üzerinde çalışmaya devam edin. Bir hafta süreyle her gün yeniden gözden geçirin ve gerekli olduğunu düşündüğünüz düzeltmeleri yapın.
Zeka Alanları Tanımı
Düşünme Yöntemi
Özellikleri
Zevk Alınan Çalışmalar
Materyaller
Öğrenme Yolu
Meslek Alanları
SÖZSEL - DİLSEL ZEKA
Kelimelere düşünme ve ifade etme, dildeki kompleks anlamları değerlen-dirme, kelimeler-deki anlamları ve düzeni kavraya-bilme, şiir okuma, mizah, hikaye anlatma, gramer bilgisi, mecazi anlatım, banzet-me, soyut ve simgesel düşünme, kavram oluşturma ve yazma gibi karmaşık olayları içeren dili üretme ve etkili kullanma becerisidir.
Cümleleri dinler, yorumlar, farklı bir tarzda ifade eder ve söylediklerini hatırlar. Okuduklarını anlar, özetler ve kolaylıkla hatırlar. Farklı zamanlarda, farklı amaçlar için, farklı gruplara etkili bir biçimde hitap edebilir.
Her hikayeyi, masalı, fıkrayı anlatır. İyi bir hafızası ve kelime hazinesi vardır. Sözel olarak iyi iletişim kurar. Diğer insanların seslerini, dil üslubunu, okumasını ve yazmasını taklit edebilir. Dinleyicileri, konuşmaları ile etkiler. Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptir. Etkili dinleme becerilerine sahiptir.
Kelime oyunlarını sever. Hikaye, şiir yazma gibi etkinliklerden zevk alır.
Öğrenmede daha çok kitaplar, teypler, yazma materyal-leri, görüşme ve tartışmalar, konuşma ve dinleme materyal-lerine ihtiyaç duyar.
Kelimelerle oynayarak, yazarak, okuyarak, konuşarak, mizahı kullanarak, ikna ederek öğrenme.
Edebiyat, Yazarlık, Şair, Arşivcilik, hatip, Dil Bilim, Hukuk, Siyaset gibi alanlarda başarıyla çalışabilirler.
MANTIKSAL - Matematiksel
Sayılarla düşünme, hesaplama, sonuç çıkarma, mantıksal ilişkiler kurma, hipotezler üretme, problem çözme, eleştirel düşünme, sayılar, geometrik şekiller gibi soyut sembollerle tanışma, bilginin parçaları arasındaki ilişkiler kurma becerisidir.
Öğrenmede daha çok keşifler, düşünme, tümevarım ve problem çözmeden yararlanır. Neden - sonuç ilişkilerini çok iyi kurar. Somut cisimleri soyut sembolik ifadelere dönüştüre-bilir. Mantıksal problem çözümlerinde başarılıdırlar. Hipotezler kurar ve sunar.
Nesnelerin nasıl çalıştığına dair sorular sorar. Hızlı bir şekilde zihinsel matematik yapar.
Zeka oyunlarında başarılıdır. Deney yapma, sınama, sorgulama ve araştırma-lardan zevk alır. Matematik aktivitelerini, strateji oyunlarını, mantık bulmacalarını sever.
Grafikler ya da şekiller halinde verilen (görsel) bilgilen yorumlar. Bilgisayar programları hazırlar. Grafik, şema. şekillerle çalışmaktan hoşlanır.
Akıl yürüterek, soyut melodileri tasarlayarak, sayılarla düşünerek, ilişkileri ve bağlantıları kurgulata-rak öğrenme.
Muhasebeci-satın alma, matematik ve mühendislik bilimleri, Bilim adamı, İstatistik, bilgisayar, ekonomi ve fen bilimleri alanlarında başarıyla çalışabilirler.
GÖRSEL VE MEKANSAL :
Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, ûç boyutlu nesneleri algılama ve muhakeme etme becerisidir
Bir objenin farklı açılardan perspektifini anlayabilir, onu zihninde canlandıra-bilir, öğrendiği bilgileri somut ve görsel sunuşlara dönüştürür. Resimler ve şekillerle düşünür. Hayalinde gördüğü resimleri anlatabilir.
Harita, tablo ve diyagramları anlayabilir Çok hayal kurar Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptir. Dinledik-lerinden zihinsel objeler hayaller, resimler üretir, öğrendiği bilgileri hatırlamada bu zihinsel resimleri kullanır.
Sanat ve Proje aktivitelerini, görsel sunuşları sever Okurken kelimelerden çok resimlerden anlar. Tasarım, çizim ve görsellikten zevk alır. Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan hoşlanır. Origami ve maketler hazırlar.
Öğrenmede daha çok sanat, video, filmler, bulmacalar ve haritalardan yararlanır.
İmgeleri düzenle-yerek, zihinsel resimler oluşturarak, çizerek, desen oluşturarak, hayal ederek öğrenme.
Ressam, Artist, Fotoğrafçı, Mühendis, Kameraman, Mimar, Heykeltıraş, Tasarımcı, Dekoratör-lük, İzci, Rehber gibi meslek alanlarında başarıyla çalışabilir-ler.
BEDENSEL- KİNESTETİK ZEKA :
Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinas-yonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir.
Çevresini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek inceler, öğrendik-lerine dokunmayı ve onları kullanmayı tercih ederler. Fiziksel beceri isteyen alanlarda (dans, spor...) yenilikler keşfeder ve farklılıklar ortaya çıkarırlar.
Bir veya birden çok sporla uğraşır. Uzun süre hareketsiz oturamaz. Nesneleri parçalayıp bütünlemeyi sever. Söylenenden daha çok yapılanı hatırlarlar. Bulundukları çevreye ve onu kapsayan sistemlere karşı duyarlıdırlar ve sorumlu davranırlar.
Hareket ederek öğrenir Sağlıklı yaşam konusunda vücutlarına özen gösterirler. Fiziksel işlerde, görevlerde denge, zarafet, maharet ve dakiklik gösterirler. Rol yapma, atletizm, dans, dikiş - nakış gibi alanlarda yetenekleri vardır. Aktif katılımla daha iyi öğrenirler.
Dinlenme, konuşma, dans, koşma, dokunma ve hareket etmeyi sever. Öğrenmede role - olay, drama, tiyatro ve hareket etmeye ihtiyaç duyar.
Zihinle bedeni birleştirerek, mimiklerle, vücudu geliştirerek, dokunarak, dans ederek, üç boyutlu tasarımlar oluşturarak öğrenme. Gezi- incaleme-model/maket yapma g'bı fiziksel aktıvıtelere katılımdan zevk alırlar.
Spor, Dans, Heykeltıraş, Teknik direktör, Ka-reografi, Oyunculuk, Cerrahlık, Pandomim-cilik, Sanatçılık gibi alanlarda başarıyla çalışabilir-ler.
MÜZİKSEL - RİTMİK
ZEKA :
Sesler, notalar, ritimlerle düşünme, farklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir.
İnsan sesi çevreden gelen sesler gibi çok farklı seslere karşı duyarlıdır, dinler ve tepkide bulunur. Müziği yaşamında kullanmak için fırsatlar oluşturur. Seslerle nota ve ritimlere karşı özel bir ilgiye sahiptir.
Diğer insanların duygularına karşı duyarlıdırlar.
Ritmik ve tonal kavramları umma ve kullanma kapasitelerini içerir. Notasını görmediği müziği tanır. Melodileri tanır. Enstrüman çalar, koroda söyler. Çalışırken tempo, ritim tutar. Müziği hareketlerle birleştirerek farklı figürler ortaya çıkarabilir. Orijinal müzik kompozis-yonları oluşturabilir.
Şarkıları kolaylıkla öğrenir. Şarkı söyleme, mırıldanma ve dinlemeyi sever.
Öğrenmede müzik, teyp - recorder, kasetler ve ritimlere ihtiyaç duyar.
Melodi ve ritim yaratarak, empati kurarak, seslere duyarlı olarak, enstrüman kullanarak, müziğin yapısını kavrayarak öğrenme
Şarkıcı, Besteci, Müzisyen. Orkestra şefi. Müzik eleştirmeni gibi alanlarda başarıyla çalışabilir-ler.
KİŞİLER ARASI - SOSYAL ZEKA
Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, İfade edebilme, yorumlama ve İnsanları İkna edebilme becerisidir.
Diğer insanları konuşmaları ile etkilerler. Farklı kültürler, farklı yaşam tarzları konusunda çok meraklıdırlar. Çok küçük yaşlarda bile toplumsal ve politik sorunlarla İlgilenebilir-ler.
Arkadaşları İle birlikle olmaktan hoşlanır. İkna becerisine sahiptir. Kulüp dernek ve komitelerde zevkle çalışır. Çok arkadaşı vardır. Dinlenmeyi ve konuşmayı sever. Güçlü bir espri yeteneğine sahiptirler. Davranış-larının sonuçlarını değerlendire-bilirler. Hoşgörülü-dürler. Sözel ve bedensel dili etkili bir biçimde kullanırlar. Farklı ortamlara, farklı İnsan topluluklarına girdiklerinde kolaylıkla uyum sağlayabilirler. Liderlik vasıllarını taşırlar.
Yönetme ve organize etmeden zevk alır. Yaşıtlar ile ya da farklı yaş grupları ile olmaktan zevk alırlar. Grup ve takım çalışmaların-dan, çok özel ve mükemmel ürünler ortaya çıkararak, gruplar halinde çalışmaktan zevk alırlar.
Öğrenmede arkadaşlar, grup oyunları ve sunuş yapmaya ihtiyaç duyar
Sinerji oluşturarak, sempati kurarak, işbirliği yaparak, kaynaşarak, iletişim kurarak öğrenme.
Öğretmen-lik, Yönetim. İşletme. Danışman-lık, Psikolog-luk. Rehberlik uzmanı ve Plotika gibi alanlarda başarıyla çalışabilir-ler.
İÇSEL
ZEKA :
İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlen-direbilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluştura- bilme becerisidir.
Yaşadıkları her olay veya deneyim üzerinde ço fazla düşünürler. Kendi içlerinde bir değer ve anlayış sistemi oluştururlar. Her şeyde kendilerin-den bir şey ararlar. Yaşam felsefelerini oluşturmaya yönelik bir arayış içindedirler.
Özgürlüğüne düşkündür. Bireysel çalışmalardan zevk alır. Kendisi hakkında düşünmeyi sever. Kendi ilgi ve becerilerinin farkındadır. Kendini sever ve kendisiyle gurur duyar.
Yalnız kalmaktan hoşlanır. Kendi iç dünyasına düşünür. Hedefler oluşturma ve hayallerden zevk alır. Yaşam-larında motivasyon kaynakları, hedefleridir.
Öğrenirken kişisel çalışmalar, kendini değerlen-dirme ve kişisel farkındalığa ihtiyaç duyar.
Yoğun-laşarak, duygu ve düşünce-lerinin farkına vararak, ruhsal gerçeklik-lerin farkına vararak, düşünmeyi düşünerek, benliğini geliştirerek, özgün bireysel etkinlikler yaparak öğrenme.
Yazar, Psiko-terapist, Sosyal hizmet uzmanı, Dini lider, sanatçı, İş adamı. Ressam, heykeltıraş vb. alanlarda başarıyla çalışabilirler.
DOĞACI-VAROLUŞÇU ZEKA :
Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir.
İnsanın varoluşunun nedenlerini ve kendi varoluşunu düşünür.
Farklı canlı türlerinin isimlerine karşı dikkatlidirler, çiçek türleri hayvan türleri onlar için çok çekicidir. Kendilerine özgü etkinlikler düzenlerler. Doğadaki bitki türlerine karşı duyarlıdırlar.
Araştırmalar yapmayı sever. Doğadaki canlıları incelemek- ten hoşlanır. Doğadaki hemen her canlının yaşamına ilgi duyarlar. Doğanın insanlar üzerindeki ya da insanın doğa üzerindeki etkisi İle İlgilenirler.
Seyahat etmeyi, belgeseller izlemeyi severken, doğa ve gezi dergilerini incelemek- ten
Doğayı ve doğada olup bitenleri gözlemleye-bilme yeteneği kazanarak, kendisinin de bu dünyanın bir parçası olduğunun farkına vararak öğrenme.
Zooloji, Botanik, Organik Kimya, Biyoloji, Jeoloji, Metercioji, Arkeoloji, Çiçekçilik, Tıp, Fotoğ-rafçılık, Dağcılık, İzcilik vb. alanlarda başarıyla çalışabilirler.
Yorumlar