ÜLKEMİZDE ENGELLİLER VE YASAL HAKLARI
ÜLKEMİZDE ENGELLİLER VE YASAL HAKLARI
Önceleri özel eğitim gerektiren bireylere sahip oldukları özür ve özelliklerine bağ olarak bir takı ayrıcalıkların tanınması düşüncesi hakim iken yapılan son düzenlemeler bu bireylerin de bir vatandaş olduğu ve bu durumdan hakları bulunduğu anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu durum özürlü bireylere acıyarak yaklaşmak yerine özelliklerine bağlı olarak neler yapabileceklerinin belirlenmesi ve fırsat verilmesini sağlamıştır. Bu nedenle Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim, çalışma, bakım, koruma gibi konularda sahip oldukları haklar ve devletin yapması gerekenler ilk olarak Anayasa’da teminat altına alınmıştır.
Anayasa’nın 10. maddesinde kanun önünde herkesin eşitliği, 49. maddesinde herkesin çalışma hakkına sahip olduğu, 60. maddede herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, 61. maddede ise devletin harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur, 42. maddesinde de herkesin eğitim hakkının olduğu, kimsenin eğitim hakkının elinden alınamayacağı, durumları nedeniyle eğitim imkanlarından yeterince yararlanamayan bireyler gerekli düzlenmelerin devlet tarafından yapılması gerektiği hükümlerine yer verilmektedir.
Yukarıda belirtilen Anayasal düzenlemeler ışığında ülkemizde üst düzey iki kurum tarafından özel eğitim gerektiren bireylere yönelik hizmetler planlanmakta, yürütülmekte ve denetlenmektedir. Bunlardan birisi Devlet Bakanlığına bağlı olarak hizmet veren Özürlüler İdaresi Başkanlığı, diğeri ise Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüdür.
Özel eğitim gerektiren bireylere yönelik hizmetlerde ilke olarak benimsenen düşünce önleme etrafında toplanmaktadır. Önleme faaliyetlerinden ağırlıklı olarak üç nokta kast edilmektedir. Bunlar;
- Doğum öncesinden başlayarak gerekli önlemlerin alınması,
- Özel eğitim gerektiren duruma düşmüş bireylerin sahip oldukları özellikleri en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla eğitsel düzenlemeler gerçekleştirmek,
- Özel eğitim gerektiren birey bu duruma doğrum sonrası düşmüş ise kazandıkları özellikleri kaybetmelerini engellemeye yönelik düzenlemelerdir.
Önlemede öncelikle aile bireylerinin eğitimi önem arz etmektedir. Bu alanda sağlık alanında hizmet veren kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir. Ayrıca aile kurma aşamasında olan bireylerin eğitimi, gençliğin bu konuda eğitimi konusunda ise eğitim kurumlarına önemli görevler düşmektedir.
Diğer iki önleme faaliyetinin amacına ulaşması aşamasında en önemli görev Milli Eğitim Bakanlığına düşmektedir. Çünkü bu bireylerin gerek sahip oldukları özellikleri geliştirmek, gerekse kazanımlarını korumalarını sağlamak ancak eğitsel faaliyetlerle mümkündür. Bu alanda önlemenin yeterince gerçekleştirilebilmesi için de öncelikle bireylerin erken tanılanması ve eğitime alınması ile mümkündür. 1997 yılında yayımlanan özürlülere ilişkin özel eğitim esaslarının düzenlenmesi ile ilgili 573 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak 2006 yılında yayımlanan özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinde yer alan ilkelerden birisi de erkenlik ilkesidir.
Özel eğitim gerektiren bireyler için önemli noktalardan birisi de tanılamadır. Çünkü bireylere verilecek eğitim hizmetleri büyük oranda tanılamaya bağlıdır. Tanılama ile bireylerin özellikleri ve ihtiyaçları belirlenmekte ve bu duruma göre düzenlemeler yapılmaktadır. Yönetmeliğe göre tanılama bir ekip tarafından yapılması gerekmektedir.
Ülkemizde özel eğitim gerektiren bireylerin vatandaşlık hakları ile ilgili yukarıda belirtilen kurumların verdiği hizmetleri aşağıdaki şekilde belirtebiliriz;
1. Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim-öğretim hizmetlerinin planlanması, yürütülmesi ve denetlenmesi,
2. Özel eğitim gerektiren bireylerin iş ve meslek kazanımı,
3. Özel eğitim gerektiren bireylerin işe alınması,
4. Özel eğitim gerektiren bireylerin çalışma hayatının düzenlenmesi,
5. Özel eğitim gerektiren bireylerin toplumsal yaşamlarının desteklenmesi ile ilgili hizmetlerdir.
ÖZÜRLÜ BİREYLERİN EĞİTİMİNE DÖNÜK DÜZENLEMELER
Bu alandaki düzenlemeleri ülkemizde eğitim-öğretim faaliyetleri ile ilgili en üst düzeyde yapılan yasal düzenlemelerden başlayarak sıralamak mümkündür.
1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda Türk Eğitim Sisteminin genel ilkeleri belirlenmiş ve bunlardan bir bölümü şunlardır;
I – Genellik ve eşitlik:
Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
II – Ferdin ve toplumun ihtiyaçları:
Madde 5 – Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
V – Fırsat ve imkan eşitliği:
Madde 8 – Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır.
Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.
Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır.
Bu ilkeler tüm bireylerin eğitim hakkı olduğunu, bu hakkın kullanımı sırasında da dikkat edilmesi gereken hususlar açıklığa kavuşturulmuştur.
222 sayılı ilköğretim ve Eğitim kanununda ;
İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin milli gayelere uygun olarak bedeni, zihni ve ahlaki gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretim şeklinde tanımlanmakta ve mecburi ilköğrenim çağında bulundukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çocukların özel eğitim ve öğretim görmeleri sağlanır hükmüne yer verilmiştir.
1997 yılında yayımlanan 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de özel eğitimin ilkeleri, eğitim kurumları, koordinasyon, destek sağlayan kurumlar belirlenmiştir. Kanun hükmünde kararnamede özel eğitim gerektiren bireyler için Erken Çocukluk Eğitimi, Okulöncesi Eğitimi, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim ve yaygın eğitim faaliyetleri ile ilgili düzenlemeler belirtilmiştir. Bu kanuna bağlı olarak 2000 ve 2006 yıllarında Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği hazırlanmış ve özel eğitim gerektiren bireylere dönük olarak yürütülecek hizmetler detaylı olarak ele alınmıştır. Bu alanda yapılan düzenlemelere bağlı olarak özel eğitim gerektiren bireyler için;
a. Ayrı yatılı okullar
b. Ayrı gündüzlü okullar
c. İlköğretim okulları bünyesinde ayrı sınıflar (özel eğitim sınıfları)
d. Kaynaştırma eğitimi
şeklinde eğitim-öğretim hizmetleri düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenlemeye bağlı olarak ülkemizde şu anda ;
- İşitme Engelliler ilköğretim okulu
- İşitme Engelliler Meslek Lisesi
- Görme Engelliler İlköğretim Okulu
- Ortopedik Engelliler İlköğretim Okulu
- Ortopedik Engelliler Meslek Lisesi
- Eğitilebilir Zihin Engelliler ilköğretim Okulu
- Eğitilebilir Zihin Engelliler iş Okulu
- Öğretilebilir Zihin Engelliler Eğitim Uygulama okulu
- Öğretilebilir Zihin Engelliler İş eğitim Merkezleri
- Üstün Yetenekliler Bilim Sanat Merkezleri
- Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi
- Otistik Çocuklar iş Eğitim merkezi
- Uyum Güçlüğü Çeken Çocuklar için ilköğretim Okulu
- Hastane Okulu
- Kaynaştırma eğitimi
Şeklinde eğitim verilmektedir.
Bu hizmetlerin tamamı devlet tarafından yürütülmektedir. Kaynaştırma eğitimi tam zamanlı ve yarı zamanlı olmak üzere iki şekilde yürütülmektedir. Bunun yanında son yapılan düzenlemelere bağlı olarak tersine kaynaştırma eğitimi de yürütülmektedir. Ayrıca özel eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde gezici özel eğitim öğretmeni, özel eğitim danışmanı, rehabilitasyon merkezlerinde yürütülen destek eğitim faaliyetleri de destek eğitim hizmetleri olarak belirlenmiştir.
Özel eğitim hizmetlerinin yürütüldüğü okulların tümünde normal eğitim programlarından yararlanılamadığı durumlarda çocukların özelliklerine uygun olarak hazırlanmış eğitim programları kullanılmaktadır.
Türk Eğitim Sistemi içinde okulöncesinden başlayarak üniversiteye kadar tüm öğretim kademelerinde özel eğitim gerektiren bireylere dönük eğitsel düzenlemeler yapılmıştır.
Yüksek öğretim kademesinde ağırlıklı olarak kaynaştırma eğitimi yürütülmekte ve bir üniversitede engelliler için engelliler entegre yüksek okulu bulunmaktadır.
2005-2006 öğretim yılının ikinci yarısından itibaren özürlü bireylerin okula gidiş dönüşleri için servis hizmetleri de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sağlanmaktadır.
Yüksek öğretim kurumlarında, yükseköğrenim gören özürlü öğrencilerin, öğrenim hayatlarını kolaylaştırabilmek için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde kurulan Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Birimi ile Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ve üniversiteler bünyesinde oluşturulacak özürlülerle ilgili birimlerin çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla yüksek öğretim kurumları özürlüler danışma ve koordinasyon yönetmeliği hazırlanmıştır.
Bu yönetmeliğe göre;
Yükseköğretim Kurulu bünyesinde; özürlü üniversite öğrencilerinin öğrenim hayatlarını kolaylaştırabilmek için araç-gereç temini, özel ders materyallerinin hazırlanması, özürlülere uygun eğitim, araştırma ve barındırma ortamlarının hazırlanmasının temini gibi konularda çalışmak, yapılacak işlemlere esas olmak üzere komisyona raportörlük yapmak, komisyonun görüşünü almak, konuya ilişkin Yükseköğretim Kurulunun görüşünü almak üzere Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Birimi kurulur.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca özürlü öğrencilerin ihtiyaçlarını belirlemek ve belirlenen ihtiyaçlara göre yapılması gerekenlerle ilgili yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonu sağlamak üzere üç kişilik komisyon oluşturulur. Komisyon üyeleri özür ve özürlülük alanında bilgi sahibi tercihen ilgili alanlardaki akademisyenlerden seçilir.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi bünyesinde Özürlü Öğrenci Danışma Merkezi oluşturulur. Merkezin çalışma usul ve esasları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca belirlenir.
Bu yönetmeliğe yukarıda belirtilen birimler yüksek öğretim kurumlarında da kurulması gerekmektedir.
İŞ VE MESLEK EDİNİMİ;
Özel eğitim gerektiren bireylerin meslek eğitimi Türk Eğitim Sistemi içinde verilmektedir. Ayrıca bu alanda değişik düzenlemeler de yer almaktadır.
3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanununda, Milli Eğitim Bakanlığının, özel eğitime muhtaç kişilere iş hayatında geçerliliği olan görevlere hazırlayıcı özel meslek kursları düzenleyeceği, kursların düzenlenmesinde ve uygulanmasında bu kişilerin ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri dikkate alınacağı, kurslara katılanlar kursa devam ettikleri sürece bu Kanunun çırak ve öğrencilere verdiği haklardan yararlanacağı belirtilmektedir.
Bununla birliktenormal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlüler için açılacak olan gerekli teknik donanımı devletçe sağlanacak olan işyerlerinin korumalı işyeri statüsü kazanması, işleyişi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Korumalı İş Yerleri Yönetmeliği hazırlanmıştır. Bu işyerleri özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla gerçek ve tüzel kişilerce açılabilmektedir. İşyeri sahibi bu alanda hizmet vermek amacıyla il müdürlüğüne müracaat etmesi gerekmektedir. Korumalı iş yerlerinde büyükşehir belediyesi sınırları içinde en az 30, Büyükşehir belediyesi dışında en az 15 çalışanının %75 inin özürlülerden oluşması gerekmektedir.
Korumalı işyerinin fiziksel, ısınma, çalışma şartları gibi durumlar özürlü bireylerin özelliklerine uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu iş yerleri üç birimden oluşmaktadır. Bunlar;
a) Değerlendirme bölümü: Özürlünün; ilgi, yetenek ve becerileri ile işin gereklerinin karşılaştırılarak uygun üretim alanına yönlendirildiği bölümdür. Özürlünün ihtiyaç duyduğu fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmetleri de bu bölümde yerine getirilir. Ayrıca bu bölümde korumalı işyerine başlayan özürlüye ön hazırlık programı verilir. Programda; iş güvenliği ve işçi sağlığı eğitimi, ilk yardım eğitimi ve verimlilik eğitimi verilir.
b) Üretim bölümü: Mal veya hizmet üretiminin gerçekleştirildiği ve çalışan özürlülerin yeteneklerinin geliştirildiği bölümdür.
c) Sosyal servis: Çalışan özürlülerin evde, işyerinde ve sosyal çevrelerinde yaşadıkları sorunların çözümünde yardımcı olunarak işe ve işyerine uyumlarının sağlandığı bölümdür. Bu bölümde; özürlülerin resmi ve resmi olmayan kurumlarla etkin bir iletişim kurmalarını sağlamak amacıyla çalışmalar yapılır, bireysel ve grup programları ile danışmanlık hizmetleri verilir.
Kuruma kayıtlı ve korumalı işyerinde çalışmak isteyen özürlüler bireysel olarak veya İl Müdürlükleri aracılığı ile işyerlerine başvururlar. İşyeri yöneticisi, işyerinde çalışan diğer personelin de görüşlerini alarak özürlünün uygunluğuna karar verir. İşyeri, bireysel olarak başvuran özürlüleri en geç bir ay içerisinde İl Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür.
Yönetmeliğe göre Korumalı işyerinde istihdam edilebilmek için;
a) En az %40 oranında zihinsel, ruhsal-duyusal ve davranışsal özürlü olmak veya diğer özür gruplarından ise %60 ve üzeri özürlü olmak,
b) Kuruma kayıtlı olmak,
c) 15 yaşını bitirmiş olmak,
gerekir.
Korumalı işyerine kabul sırasında ise;
a) Nüfus cüzdanı örneği,
b) İkametgah belgesi,
c) Sağlık Kurulu Raporu,
ç) İki adet fotoğraf,
d) Varsa eğitim durumunu gösterir belge,
istenir.
İŞE YERLEŞTİRME
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 50. maddesinde Devlet Memurluğuna girişte sınav şartı getirilmiş ve sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile sınava tabi tutulmadan girilebilecek hizmet ve görevler ve bunların tabi olacağı esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle düzenleneceği belirtilmektedir. 30/5/1997 tarihinde çıkarılan 572 sayılı KHK nin 14. maddesinde “Özürlüler için sınavlar, özürlü kontenjanı açık olan kurum ve kuruluşlarca ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar için açılan sınavla eş zamanlı, böyle bir sınava ihtiyaç duyulmamışsa, özürlü kontenjanı açığı bulunduğu sürece ayrı zamanlı olmak üzere özür grupları ve ulaşılabilirlikleri göz önüne alınarak yapılır. Özürlüler için sınavlar, özürlü grupları dikkate alınarak sınav sorusu hazırlamak ve değerlendirmek üzere özel sınav kurulu teşkil edilerek ayrı yapılır” hükmüne yer verilmiştir.
1.7.2005 tarihinde 20. maddenin değişik birinci fıkrası“Mevzuata uygun olmak kaydıyla; özürlülerin mesleklerine uygun münhal kadrolara atanması, mesleklerini icra veya infaza yardımcı araç ve gerecin kurumlarınca temin edilmesi esastır. Özürlülerin Devlet memurluğuna alınma şartları ile hangi işlerde çalıştırılacakları, mesleklerini icra ve infazda hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceği, zihinsel özürlülerin hangi görevlere atanmasında asgari eğitim şartından istisna edileceği hususları Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir” şeklinde düzenlenmiştir.
(Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/15 md.) Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. %3'ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dahil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
(Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/15 md.) Kurum ve kuruluşlar, çalıştırdıkları ve işten ayrılan özürlü personel sayısını üç ayda bir Devlet Personel Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür. Bu Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlarda, ikinci fıkrada tespit edilen oranda özürlü personel çalıştırma yükümlülüğünün yerine getirilmesinin takip ve denetiminden Devlet Personel Başkanlığı sorumludur.
Ek Madde 39- (Ek: 1/7/2005-5378/21 md.)
Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.
16.09.2004 TATİH VE 25585 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYIMLANAN ÖZÜRLÜLERİN DEVLET MEMURLUĞUNA ALINMA ŞARTLARI İLE YAPILACAK YARIŞMA SINAVLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, özürlülerin; Devlet memurluğuna alınma şartları ile yapılacak yarışma sınavları ve hangi işlerde çalıştırılacaklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik hükümleri;
a) (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurumlar ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıklarına,
b) İl özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı müessese, işletme ve döner sermayeli kuruluşlara,
c) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memuru istihdam eden diğer kamu kuruluşlarına,
ilk defa Devlet memuru olarak atanacak özürlüler hakkında uygulanır.
Dayanak
Madde 3- Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 53 üncü maddesi gereğince hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen;
a) Sınav: İlk defa Devlet memurluğuna atanacak özürlüler için yapılacak yarışma sınavını,
b) Sınav Kurulu: Sınavın yapılması ve yürütülmesi için merkez veya sınavın yapılacağı il veya bölge kuruluşunda teşkil edilen kurulu,
c) (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.) Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusalve sosyal yetenekleri bakımından özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yüzde kırk ve üzerinde olduğunu, 6/2/1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince, sağlık kuruluşlarınca verilecek sağlık kurulu raporu ile belgeleyenleri,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Özürlü Kadrolarının Tespiti, Sınav Yapılmasında Uyulacak Temel Usul ve Esaslar ile Sınavların Açılma Zamanı
Özürlü kadrolarının tespiti
Madde 5- Özürlülere ayrılacak kadroların tespitinde, ilgili kurum veya kuruluşun, taşra teşkilatı dahil, bütün dolu memur kadro sayısının % 3’ü dikkate alınır.
(Ek fıkra: 13/2/2006-2006/10129 K.) Kurumlar, hizmet gereklerine göre özürlülere tahsis edeceği kadroları, farklı hizmet sınıfları itibarıyla hazırlamak zorundadır.
Özürlülerin istihdam edileceği uygun boş kadro bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre boş kadroda unvan değişikliği yapılarak gerekli kadrolar temin edilir. Özürlü personelin istihdam edileceği merkez ve taşradaki birimler, ilgili kurum veya kuruluşça belirlenir.
Sınav yapılmasında uyulacak temel usul ve esaslar
Madde 6- Sınav yapılmasında uyulacak temel usul ve esaslar şunlardır:
a) İlk defa Devlet memurluğuna atanacak özürlülerin sınavları çoktan seçmeli test şeklinde yapılır.
b) Sınavlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde tespit edilen sınıflar ve bu sınıflara gireceklerde aranması gerekli öğrenim şartları ile diğer nitelikler göz önüne alınarak düzenlenir.
c) Kamu kurum ve kuruluşları, sınavları kendileri yaparlar.
d) Sınavlarda gizlilik esastır.
e) Sınav esnasında özür gruplarına göre, refakatçi bulundurulmasına izin verilir. Bu sınavların, özürlü grupları dikkate alınarak sınav sorusu hazırlanması ve değerlendirilmesi için özel sınav kurulu teşkil edilerek yapılması esastır.
f) (Ek: 13/2/2006-2006/10129 K.) Sınav kuruluna diğer kamu kurum ve kuruluşlarından konu ile ilgili üye alınabilir.
g) (Ek: 13/2/2006-2006/10129 K.) Özürlüler için sınavlar, özür grupları ve ulaşılabilirlikleri göz önüne alınarak uygun ortamlarda yapılır.
Sınavların açılma zamanı
Madde 7- (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.)
Kamu kurum ve kuruluşlarınca, özürlü açığı bulunduğu sürece, her yılın Nisan-Mayıs, Temmuz-Ağustos, Ekim-Kasım dönemlerinden bir veya birkaçında sınav yapılmak suretiyle, özürlülere tahsis edilen boş kadroların ilgili mevzuatına göre doldurulması zorunludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Duyuru, Genel ve Özel Şartlar,Şartların Belgelendirilmesi
Duyuru
Madde 8- Özürlüler için dönemler itibarıyla yapılacak sınavlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 46 ve 47 nci maddeleri gereğince Devlet Personel Başkanlığınca duyurulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, sınava girmek için belirlenen son başvuru tarihinden en az bir ay önce olmak kaydıyla, Nisan-Mayıs dönemi sınavları için en geç Mart ayı, Temmuz-Ağustos dönemi için en geç Haziran ayı, Ekim-Kasım dönemi için en geç Eylül ayı sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığı’nda olacak şekilde özürlü memur alınacak kadroların sınıf, unvan ve derecelerini, sayısını, bu personelde aranacak genel ve özel şartları, en son başvurma tarihini, başvurulacak mercileri, sınav tarihleri ile diğer bilgileri bildirir. Kurumlar tarafından sınav duyurusuna ilişkin talepte bulunulurken işin özelliği gerektirmediği sürece özür grupları arasında bir ayırım yapılmaz ve özürlülük oranına da bir üst sınır getirilemez.
Söz konusu sınav duyurularına ilişkin giderler, bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır.
Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel ve özel şartlar
Madde 9- Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlar şunlardır:
a) Genel şartlar:
1) Türk vatandaşı olmak,
2) Memuriyete girişte en az 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 40 ıncı maddesinde belirtilen yaşta olmak,
3) Aynı Kanunun değişik 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4) Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak,
6) Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince, sağlık kuruluşlarınca verilecek resmi sağlık kurulu raporu bulunmak.
b) Özel şartlar:
1) Hizmet göreceği sınıf için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı ve 41 inci maddelerinde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2) Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında belirtilen şartları haiz bulunmak,
gereklidir.
Şartların belgelendirilmesi
Madde 10- Kamu kurum ve kuruluşlarınca talep edilmesi halinde, Devlet memurluğuna atanacaklarca;
a) Nüfus hüviyet cüzdanının,
Gerekli hallerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince kazai rüşt kararının,
b) Öğrenim durumlarına ilişkin olarak diploma asılları veya onaylı örnekleri, diplomalarının düzenlenmemiş olması halinde, öğrenim durumlarını belirtmek üzere ilgili kurumlarca usulüne göre verilecek ve daha sonra diploma veya örnekleriyle değiştirilecek belgelerin,
Öğrenimini yabancı ülkelerde yapmış olanların diplomaları veya örnekleriyle birlikte denkliğinin kabul edildiğine dair ilgisine göre Milli Eğitim Bakanlığı veya Yüksek Öğretim Kurulu’nca verilecek belgelerin,
Öğrenimini yabancı ülkelerde yapan sağlık ve yardımcı sağlık personelinin ise 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu gereğince diplomalarının onanıp tescil edildiğine dair Sağlık Bakanlığı'nca verilecek belgelerin,
c) Adli sicil kayıt belgesinin,
d) Özür durumlarına ilişkin, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince, sağlık kuruluşlarından alınmış olan resmi sağlık kurulu raporunun,
e) Atanılacak kadronun gereği olarak kurum ve kuruluşlarca istenilen kurs bitirme belgesi, bonservis, sertifika ve benzeri belgelerin,
asılları veya noter tasdikli nüshaları ibraz edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sınavların Uygulanmasına Dair Esaslar
Müracaat
Madde 11- DevletPersonel Başkanlığı’nca dönemler itibarıyla yapılacaksınav duyurularını müteakip, müracaatlar söz konusu duyuruda belirtilen ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacaktır. Müracaatlar sırasında ilgilinin beyanı esas alınarak, (Ek-I)’de yer alan “İş Talep Formu” ve son üç ay içerisinde çekilmiş bir adet orijinal vesikalık fotoğraf ile sağlık kurulu raporunun fotokopisi dışında başka hiç bir belge istenilmez.
Şahsen veya posta ile yapılacak müracaatlarda, istenilen belgeler en son müracaat tarihi mesai saati bitimine kadar ilgili kurumda olacak şekilde teslim edilir veya gönderilir.
İş talep formlarının incelenmesi
Madde 12 - İş talep formları, müracaat süresinin bitiminden itibaren 15 gün içinde personel işleriyle görevli birimce sınav duyurusunda belirtilen şartların mevcut olup olmadığı açısından incelenir. Şartları taşıyanlara fotoğraflı sınava giriş belgesi verilir. İş talep formlarındaki soruların bir veya birkaçını cevapsız bırakanlar ile şartları taşımadığı tespit edilenlere durumları bildirilir ve bunlara sınava giriş belgesi verilmez. Ancak, sınava giriş belgesi verilmiş olsa dahi, sınava giriş şartlarını taşımadığı sonradan tespit edilenlerin başvuruları ve sınavları geçersiz sayılır.
Sınav kurullarının kuruluş ve görevleri
Madde 13- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2006-2006/10129 K.) Sınavı yapacak olan kurumda bir sınav kurulu oluşturulur. Bu kurul, kurumun en üst amirinin veya görevlendireceği bir amirin başkanlığında, kurumun en üst amirince belirlenecek en az biri özürlülük veya özel eğitim alanında çalışan ya da yetkin olmak üzere üç üye ile personel işleri birim amirinden teşekkül eder. Ayrıca aynı usulle yedek üyeler seçilir. Kurula asıl üyeninkatılamadığı durumlarda yedek üye katılır. Bu kurulu teşkil edenlerin öğrenim seviyeleri sınava girecek olanların öğrenim seviyelerinden aşağı olamaz.
(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2006-2006/10129 K.) Ancak, kurumların il veya bölge kuruluşlarında yapılacak sınavlar için kurum amiri tarafından sınavın yapılacağı yerde, özürlülük veya özel eğitim alanında çalışan ya da yetkin olan bir üyenin bulunması ve birinci fıkradaki öğrenim şartına uymak kaydıyla farklı şekilde sınav kurulu teşkil edilebilir.
Sınav kurullarının başkan ve üyelerinin bu Yönetmelikte öngörülen sınavlara eşleri ile ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarının katıldığının tespit edilmesi halinde, bu üye veya üyeler sınav kurulu üyeliğinden çıkartılır ve bunların yerine yeni üye görevlendirilir.
Bu hususun sınavların herhangi bir aşamasında tespit edilmesi halinde ise ilgili üyenin daha önce yaptığı değerlendirmeler geçersiz sayılır ve bu durumda sınavlar diğer komisyon üyelerinin değerlendirmeleri esas alınarak sonuçlandırılır.
Sınav kurulları; soruları hazırlamak, sınav sonuçlarını değerlendirmek, buna göre bir başarı listesi düzenlemek ve gerektiğinde itirazları inceleyip sonuca bağlamakla görevlidir.
Kamu kurum ve kuruluşları yapacağı sınavlarda, Türkiye Sakatlar Konfederasyonunca talep edilmesi halinde, gözlemciler bulundurulmasına izin verir.
Sınav şekilleri
Madde 14- Özürlü sınavları çoktan seçmeli test şeklinde yapılır. Bu sınavlarda ayrıca sözlü sınav yapılmaz.
Sınav konuları ve sorular
Madde 15 - Sınav konuları şunlardır:
a) Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi,
b) Temel yurttaşlık bilgisi,
c) Türkiye coğrafyası,
d) Türkçe,
e) Matematik,
f) Görevlerin özelliğine göre mesleki bilgiler.
(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2006-2006/10129 K.) Özür grupları itibarıyla, ilkokul veya ilköğretim (ortaokul) mezunlarına (a) ila (e), lise veya lise dengi meslekî veya teknik okul ile yüksek öğrenim görmüş olanlara (a) ila (f) bentlerinde yer alan konuları kapsayacak, müracaat edenlerin girecekleri sınıf ve kadro için aranan bilgi, yetenek ve becerilerini ölçecek şekilde, ayrıca işitme ve/veya dil ve konuşma ile zihinsel özürlüler için öğrenme ve algılama düzeyleri ile dil gelişimleri ve sözel iletişim güçlükleri esas alınmak suretiyle sorular ayrı ayrı hazırlanır.
İlkokul veya ilköğretim (ortaokul) okulları ile ortaöğretim mezunları için, Milli Eğitim Bakanlığı müfredat programındaki kitaplar; yüksek öğrenim mezunları için ise yüksek öğretim kurumlarında okutulan ders kitapları esas alınarak sorular hazırlanır.
Sınavların yürütülmesi
Madde 16- Sınava giriş belgesi olmayanlar sınava alınmazlar. Sınavlar duyurulan saatte başlar.
(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2006-2006/10129 K.) Sınavlarda kopya çekilmesi, kopya teşebbüsünde bulunulması veya sınava girecek adayın yerine başka bir kişinin sınava girdiğinin anlaşılması halinde, hakkında tutanak düzenlenerek ilgilinin sınavı geçersiz sayılır.
Sınavların sorumluluğu, sınavı yapan kurula aittir. Sınavların düzenli bir şekilde yürütülmesinden sınav kurulu başkanı yetkili ve sorumludur. Sınav kurulu kararları oy çokluğuyla alınır.
Tutanaklar
Madde 17- Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları sınavlarda, soruların sınav başlama saatinde açıldığını ve sınavın başlama saatini, bitiş saatini, sınava girenlerin sayısını ve sınavın akışını gösteren bir tutanak düzenleyerek sınav kuruluna teslim eder.
Değerlendirme
Madde 18- (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.)
15 inci maddede belirtilen konulara göre hazırlanan sınavlar yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Her özür grubu ve öğrenim durumuna göre başarı sıralaması en yüksek puandan başlanarak kendi grubu içinde ek (III)’te yer alan “Özür Grupları ve Öğrenim Durumları İtibarıyla Başarı Sıralaması Cetveli”ne göre ayrı ayrı düzenlenir. Duyurudaki her unvanlı kadro için talep edilen öğrenim durumları itibarıyla, özür gruplarındaki başarı puanları da dikkate alınmak suretiyle son bir sıralama yapılarak sınav ilanında belirtilen boş kadro sayısı kadar aday başarılı sayılır.
Yapılan başarı sıralamasında puanların eşitliği halinde 22 nci maddede belirtilen kriterler esas alınır. Buna göre bir başarı listesi hazırlanır. Aynı usulle boş kadro sayısı kadar yedek belirlenir. Hazırlanan bu listeler sınav kurulu üyeleri ve başkanı tarafından imzalanır ve kurum amirine teslim edilir.
Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu anlaşılanlar
Madde 19- Sınava giriş belgesi verilmek suretiyle sınava girenlerden; iş talep formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmaz. Ataması yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bunlar hiçbir hak talebinde bulunamazlar.
Ayrıca, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenler hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere ilgili kurumca o yer Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Sınav sonuçlarının duyurulması
Madde 20- Sınav sonuçları, ilgili kurum tarafından sınav bitim tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde ilan edilir ve sonuçlar ilgililere yazı ile bildirilir.
Duyurusu yapılan kadrolara, başarı sırasına göre ataması yapılacakların en geç 15 gün içinde 10 ncu maddede yer alan ve atanacağı kadroya ilişkin kurumca istenilen belgelerle birlikte kuruma müracaat etmeleri gerekir. Ancak, söz konusu süre sonunda müracaatta bulunmayanların yerine, 15 gün içinde diğer adayların başarı sırasına göre ilgili oldukları kadrolara müracaatta bulunmaları istenir.
Sınav sonuçlarına itiraz
Madde 21- Sınava katılanlar sınav sonuçlarına yazılı olarak itiraz edebilirler. İtirazlar, sınav sonuçlarının ilgiliye bildirilmesinden itibaren 7 gün içinde bir dilekçe ile sınavı açan kuruma yapılır. Bu itirazlar, en geç 15 gün içinde incelenir ve sonuç ilgiliye yazılı olarak bildirilir.
Başarı sırasına göre atanma
Madde 22- (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.)
20 nci maddede belirtilen süreler içinde müracaat edenlerin atamaları başarı listesindeki sıralamaya göre yapılır. Aynı puanı alan adaylar arasından diploması bir üst öğrenim olana, aynı öğrenim grubunda ise diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde ise yaşı büyük olana öncelik tanınır. Söz konusu atamalar tamamlandıktan sonra duyuruda yer alan kadrolardan iki yıl içerisinde istifa, ölüm, memuriyetten çekilme ve benzeri bir sebeple boşalma olması halinde veya kontenjan açığı bulunduğu sürece, başarı sıralaması takip edilmek şartıyla yedeklerden atama yapılabilir.
İşyerlerinin özürlülerin çalışma şartlarına göre düzenlenmesi
Madde 24- (Değişik: 13/2/2006-2006/10129 K.)
Kamu kurum ve kuruluşları çalışma yerlerini ve eklentilerini, özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirmek, özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak gerekli tedbirleri almak ve özürlülerin görev yaptıkları kadronun gereği olan işleri yapabilmeleri için özür durumlarına göre gerek duyulan yardımcı ve destekleyici araç-gereçleri temin etmek zorundadır.
Özürlülerin çalıştırılacakları işler
Madde 25- Belirli bir mesleği olan özürlülerin meslekleri ile ilgili işlerde çalıştırılmaları esastır.
Belirli bir mesleği olmayan veya mesleğine uygun kadro bulunmayan özürlüler,özür durumlarına göre, yapabilecekleri hizmetlere ait mevcut kadrolarda çalıştırılır. Özürlüler, özürlülüklerini artırıcı veya ek özür getirici işlerde çalıştırılamazlar.
4857 SAYILI İŞ KANUNU
Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu
Madde 30 - İşverenler elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde her yılın Ocak ayı başından itibaren yürürlüğe girecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrası uyarınca istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam oranı yüzde altıdır. Ancak özürlüler için belirlenecek oran, toplam oranın yarısından az olamaz. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirsiz süreli iş sözleşmesine ve belirli süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür.
Oranların hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür.
İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar.
Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranların üstünde özürlü ve eski hükümlü ve terör mağduru çalıştıran işverenlerin kontenjan fazlası işçiler için özürlü ve eski hükümlü çalıştırmakla yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran veya çalışma gücünü yüzde seksenden fazla kaybetmiş özürlüyü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre ödemeleri gereken işveren sigorta prim hisselerinin yüzde ellisini kendisi, yüzde ellisini Hazine öder.
Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek para cezaları Türkiye İş Kurumu bütçesinin Maliye Bakanlığınca açılacak özel tertibine gelir kaydedilir. Bu hesapta toplanan paralar özürlü ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işini kurma ve bu gibi projelerde kullanılmak üzere Türkiye İş Kurumuna aktarılır. Toplanan paraların nerelere ve ne kadar verileceği Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların birer temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık
Madde 101 - Bu Kanunun 30 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için yediyüzelli milyon lira para cezası verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.
İdari para cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar
Madde 108 - (Değişik birinci fıkra: 1/7/2005-5378/39 md.) Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 inci maddedeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde kapsamındaki idari para cezaları ise, doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir.
ÖZÜRLÜ, ESKİ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURU
İSTİHDAMI HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç ve Kapsam
Madde 1 - Bu Yönetmelik, elli ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesine göre çalıştırılması zorunlu özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçilerin niteliklerini, hangi işlerde çalıştırılabileceklerini, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma hükümleri ve mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları ve denetimi ile bu hükümlere uymayan işveren hakkında yapılacak işlemleri düzenlemektedir.
İKİNCİ BÖLÜM
Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamına İlişkin Ortak Hükümler
Mükellefiyet
Madde 4 - İşveren işyerlerinde;
Her yılın ocak ayı başından itibaren yürürlüğe girecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa 4131 sayılı Kanun ile eklenen Ek madde 1/(B) bendinde ve 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi gereğince istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde tam süreli olarak çalıştırmakla yükümlüdür.
Ancak, özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru kişilerin, Kurumdan kısmi süreli işlere yerleştirilmelerine yönelik talepleri var ise işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapan işveren, kısmi süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edebilir. Bu durumda olan kişilerin, iş taleplerinin Kurum aracılığıyla karşılanması gerekir.
Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı toplam işçi sayısına göre hesaplanır. Bu kapsamda çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçi sayısının tespitinde belirsiz süreli iş sözleşmesine ve belirli süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Ancak, yer altı ve su altı işlerinde çalıştırılan işçiler özürlü işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz.
İşyerinde kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar da varsa bunlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve ayrıca işyerindeki işçi sayısına ilave edilir. Bu hesaplama sonucunda bulunacak işçi sayısında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür.
Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırılması özel kanunla yasaklanmış işyerlerinde çalıştırılan işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.
Çalıştırılan özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.
Ücret ve Sosyal Yardımlar
Madde 8 - Özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru olmak daha düşük ücretle çalıştırma sebebi olamaz. Bu işçiler diğer işçilere yapılan sosyal yardımlardan aynen yararlanırlar. İş sözleşmelerine veya toplu iş sözleşmelerine bu işçiler aleyhine hükümler konulamaz.
Özürlülerin Çalıştırılabilecekleri İşler
Madde 11 – Özürlülerin çalıştırılabilecekleri işler, Yönetmeliğe bağlı Ek 1 nolu çizelgede gösterilmiştir.
Özürlülere çizelgede gösterilen işlerden herhangi biri verilemiyorsa, işyerinin özelliğine göre işyeri hekimince belirlenecek herhangi bir başka iş verilir.
Özürlülere Yeni İstihdam Alanları Oluşturulmasına Dair Çalışmalar
Madde 12 - Kurum, işyerinde yapılan işlerin, bir insanın hangi organlarıyla görülebileceğini belirlemek üzere, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşlarla kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği yaparak, iş analizi yapabilir veya varsa işyerlerinden buna ilişkin rapor ve listeler isteyebilir.
Kurum; bu bilgilerle, özürlülerin çalışma güçlerini ve çalışabilecekleri işlerle ilgili diğer bilgileri, iş gücü arz ve talep karşılaştırma usullerine uygun biçimde formlara dökerek kayıt ve sıraya koyma işlemlerini yapar.
Özürlülerin Mesleğe Kazandırılmaları, Mesleki Rehabilitasyonu ve İstihdam Danışmanlığı Hizmeti
Madde 13 - Kurum, işverenlerden gelecek bilgilere ve yapacağı araştırmalara göre, özürlülerin hangi işi yapabileceklerini belirleyerek, işkolu ve meslek için gerekli olan nitelikleri de göz önüne alarak, özürlüyü mesleğe kazandırma eğitimi ve rehabilitasyon programlarından geçirir. Bu eğitim sonunda özürlüye başarılı olabileceği iş ve meslekleri gösterir belge verir.
Kurum, mesleğe kazandırma eğitimi ve rehabilitasyon hizmetini verirken ilgili kurum ve kuruluşlarından yardım talebinde bulunabilir.
Kayıtları yapılan, mesleğe kazandırma eğitimi ve rehabilitasyon programlarından geçirilen özürlülere, Kurumca sosyal haklar ve mesleki rehabilitasyon eğitimi ve çalışabilecekleri iş ve mesleklerin durumu, çalışma şartları, işe yerleştirilmeleri için yapmaları gereken işlemler, ödenecek ücretler, işyerinin ve çevresinin sosyal ve ekonomik durumu ile işyerinin bulunduğu yerin geçim şartları, ulaşım imkanları, sağlık kuruluşları ve benzeri konularda açıklayıcı bilgiler verilir.
İşyerinin Özürlülerin Çalışma Şartlarına Göre Hazırlanması
Madde 14 - İşverenler, işyerlerini imkanları ölçüsünde, özürlülerin çalışmalarını kolaylaştırabilecek şekilde hazırlamak, sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadırlar.
Özürlüler, yapabilecekleri işler dışında sağlıklarına zarar verecek diğer işlerde çalıştırılamaz.
Uygun koşulların varlığı halinde çalışma sürelerinin başlangıç ve bitiş saatleri , özürlünün durumuna göre belirlenebilir.
Denetim , Yönetmelik Hükümlerine Uymayan İşveren Hakkında Yapılacak İşlemler
Denetim
Madde 26 - Bu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinde çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçilerle ilgili işyerlerinde yapılacak denetim 4857 sayılı İş Kanununun öngördüğü çalışma hayatının denetimi ve teftişi esaslarına göre yapılır.
Aykırı Davranışlar
Madde 27 - Özürlü ve eski hükümlü istihdamında mevzuat hükümlerine aykırılığı tespit edilen işveren hakkında 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesinde belirtilen idari para cezası işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce uygulanır.
Ayrıca terör mağduru istihdamında mevzuata aykırı davranan işveren ve işveren vekilleri hakkında 13/11/1995 tarihli 4131 sayılı Kanun ile değişik 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun Ek Madde 1’ de belirtilen idari para cezası da işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce uygulanır. Özürlü eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma usul ve esaslarına aykırılık halinde işverene verilecek idari para cezaları ayrı ayrı gösterilir.
Kurum; özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru istihdamında mevzuata aykırı davrandığını tespit ettiği işvereni gereği yapılmak üzere işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğüne bildirir.
854 Sayılı Deniz iş kanunun 13. maddesine göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri doğrultusunda gemi adamı çalıştırılması zorunluluğu getirilmiştir.
BELEDİYENİN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI
Belediyenin görev ve sorumlulukları
Madde 14-
Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.
Belediye başkanının görev ve yetkileri
Madde 38- Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek ve özürlüler merkezini oluşturmak.
Belediyenin giderleri
Madde 60-Belediyenin giderleri şunlardır:
i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.
Diğer kuruluşlarla ilişkiler
Madde 75- Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir.
Belediye hizmetlerine gönüllü katılım
Madde 77- Belediye; sağlık, eğitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular.
Gönüllülerin nitelikleri ve çalıştırılmalarına ilişkin usûl ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu;
BÜYÜKŞEHİR, İLÇE VE İLK KADEME BELEDİYELERİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI
Madde 7- İlçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve yetkileri şunlardır:
d) Birinci fıkrada belirtilen hizmetlerden; 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak, otopark, spor, dinlenme ve eğlence yerleri ile parkları yapmak; yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmak; mesleki eğitim ve beceri kursları açmak; sağlık, eğitim, kültür tesis ve binalarının yapım, bakım ve onarımı ile kültür ve tabiat varlıkları ve tarihî dokuyu korumak; kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin geliştirilmesine ilişkin hizmetler yapmak.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ GÖREV VE YETKİLERİ
Madde 18- Büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
m) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülerle ilgili faaliyetlere destek olmak üzere özürlü merkezleri oluşturmak.
Büyükşehir belediyesinin giderleri
Madde 24- Büyükşehir belediyesinin giderleri şunlardır:
j) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.
Ek Madde 1- (Ek:1/7/2005-5378/40 md.)
Büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usûl ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
5302 SAYILI İL ÖZEL İDARESİ KANUNU
İl özel idaresinin görev ve sorumlulukları
Madde 6- İl özel idaresi hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır
İl özel idaresinin giderleri
Madde 43- İl özel idaresinin giderleri şunlardır:
h) Yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.
İl özel idaresi hizmetlerine gönüllü katılım
Madde 65- İl özel idaresi sağlık, eğitim, spor, çevre, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında ilde dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular.
Gönüllülerin nitelikleri ve çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
1319 SAYILI EMLAK VERGİSİ KANUNU;
Nispet:
Madde 8 – (Değişik : 22/7/1998 - 4369/65 md.)
(Değişik: 8/1/2002-4736/4 md.) Bina vergisinin oranı meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde ikidir. Bu oranlar, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı uygulanır. Bakanlar Kurulu, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra: 30/7/2003-4962/15 md.) Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup on sekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının (veya arsa payının) vergisinden az olamaz. (Ek cümle: 30/7/2003-4962/15 md.) Bu hüküm binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren dört yıl uygulanır.
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU;
Tazminat ve yardımlarda:
Madde 25 – Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisinden müstesnadır:
1. Ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yapılan yardımlar;
2. Muhtaç olanlara belli bir süre için veya hayat kaydiyle yapılan yardımlar (Asker ailelerine yapılan yardımlarla hayır derneklerinin ve yardım sandıklarının yardımları mutlak olarak bu istisnaya girerler.);
Sakatlık indirimi:
Madde 31-(Değişik:9/4/2003-4842/3 md.)
Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.
Sakatlık indirimi;
- Birinci derece sakatlar için 440.000.000 lira (530 Yeni Türk Lirası),
- İkinci derece sakatlar için 220.000.000 lira (265 Yeni Türk Lirası),
- Üçüncü derece sakatlar için 110.000.000 lira (133 Yeni Türk Lirası) dır. Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir.
4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNU
Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna
Madde 167 – Aşağıda sayılan hallerde, serbest dolaşıma sokulacak eşya gümrük vergilerinden muaftır:
7. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından ticari gaye güdülmemek ve kuruluş amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ithal edilen eşyadan;
a) Eğitim, bilim ve kültürel amaçlı eşya ile bilimsel alet ve cihazlar,
b) Tıbbi teşhis, tedavi ve araştırma yapılmasına mahsus alet ve cihazlar,
c) Bilimsel araştırma amacına yönelik hayvanlar ile biyolojik veya kimyasal maddeler,
d) İnsan kaynaklı tedavi edici maddeler ile kan gruplama ve doku tipi ayırma belirteçleri,
e) İlaç özelliği olan ürünlerin kalite kontrolü amacına yönelik maddeler,
- Diğer eşya;
a) Malül ve sakatların kullanımına mahsus eşya,
b) Doğal afetlerden zarar görenlere gönderilen eşya,
c) Türkiye'de düzenlenen uluslararası spor müsabakalarında kullanılmak üzere getirilen eczacılık ürünleri,
Bu maddenin 4 ila 12 inci fıkralarında yer alan eşyayı tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarları ile muafiyet ve istisna uygulanacak tutarları belirlemeye, maktu hadleri sıfıra kadar indirmeye veya iki katına kadar çıkartmaya ve sürelerle ilgili alt ve üst sınırları belirlemeye ve bu muafiyet ve istisnayı farklı eşyalar itibariyle birlikte veya ayrı ayrı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
3289 SAYILI GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
Madde 2 – Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
o) (Ek: 1/7/2005-5378/33 md.) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak,
3194 SAYILI İMAR KANUNU
Ek Madde 1 – (Ek : 30/5/1997 - KHK - 572/1 md.)
Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanılabilir kılınması için, imar planları ile kentsel,sosyal,teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uyulması zorunludur.
YAPILARDA ÖZÜRLÜLERİN KULLANIMINA YÖNELİK PROJE TADİLİ KOMİSYONLARI TEŞKİLİ, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, özürlülerin ulaşımı ve kullanımına uygun olmayan yapıların uygun şekle getirilmesine yönelik proje değişiklik taleplerinin değerlendirilmesi için oluşturulacak komisyonun teşkili, çalışma usul ve esasları ile özürlünün kullanımından sonraki sürece ilişkin hususları belirlemektir.
Komisyonun Teşkili ve Çalışma Usulü
Tadilat projesine başvuru
MADDE 5 – (1) Proje değişikliği için başvuru yeri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde yapının bulunduğu yerin belediyesi, dışında ise il özel idaresi müdürlüğüdür.
(2) Başvuru, kat maliki veya vekili tarafından yapılır. Vekaletname ile kat maliki adına işlem yapılabilir.
(3) Başvuru dilekçesine proje değişikliği istenen yere ilişkin onaylı mimari proje, özürlünün talebinin reddedildiğine ilişkin kararın bir örneği ve 18/3/1998 tarihli ve 23290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre alınmış sağlık kurulu raporu eklenir.
Komisyonun teşkili
MADDE 6 – (1) Komisyon, yapının bulunduğu yerin belediyesi veya il özel idaresi müdürlüğü tarafından teşkil edilir.
(2) Komisyon üyeleri aşağıdaki kişilerden oluşur:
a) Yapının ilgili proje müellifleri,
b) Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden bir üye; mimar veya inşaat mühendisi,
c) Belediye veya il özel idaresinden bir üye; mimar veya inşaat mühendisi,
ç) İl sağlık müdürlüğü, üniversiteler veya tabipler odasından özür grubuna uygun bir doktor,
d) Valilikçe belirlenecek, özürlüler alanında faaliyet gösteren dernek, federasyon veya konfederasyondan; münhasıran tadilat talebinde bulunanın özür grubuna mensup bir temsilci,
e) Meslek odalarından bir üye; mimarlar odası veya inşaat mühendisleri odasından
bir üye.
(3) Komisyon, ruhsat vermeye yetkili kurumun üyesinin başkanlığında toplanır.
(4) Komisyonda; en az üç üyenin doktorluk, mimarlık ve inşaat mühendisliği mesleklerinden olması gerekir.
Komisyonun toplanma usulü
MADDE 8 – (1) Komisyon, proje değişikliği için başvuru yapılan kurumun talebi üzerine başvuru yapılan kurumda, kurum temsilcisinin başkanlığında, başvuru tarihinden itibaren onbeş gün içinde toplanır.
(2) Komisyon en az beş üye ile toplanır. Bu sayıya ulaşılamadığı takdirde yedi gün içinde aynı adreste tekrar toplanılır.
(3) Komisyon sekreteryası başvuru yapılan kurum tarafından yürütülür.
(4) Komisyon üyeliğinden dolayı ödenecek harcırah, yol masrafları ve huzur hakkının ve proje tadilatına ilişkin deney ve testler dahil inceleme giderlerinin ruhsat vermeye yetkili kurum tarafından karşılanması için; il encümeninin 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 43 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendi uyarınca alacağı kararla, belediye encümenlerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasının (i) bendi uyarınca veya 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 24 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (j) bendi uyarınca alacağı kararla ödeme yapılır.
Komisyonun çalışma şekli
MADDE 9 – (1) Komisyon, kendine havale edilen dosyayı inceleyerek işe başlar. Gerektiğinde mahallinde inceleme yapar, değişik kişi ve kurumlardan konu hakkında yazılı ve sözlü bilgi ister. Rapor, komisyon kararını takiben yedi iş günü içinde tamamlanır.
Komisyon kararı
MADDE 10 – (1) Proje değişikliğine ilişkin kararlar oy çokluğu ile alınır. Oy sayısındaki eşitlik halinde komisyon başkanının oyu yönündeki karara uyulur. Komisyon üyeleri aldıkları kararların mevzuata uygunluğundan sorumludur.
3960 SAYILI KALITSAL HASTALIKLARLA MÜCADELE KANUNU
Madde 1 – (Değişik: 1/7/2005-5378/36 md.)
Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele eder. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı bütçesine konulur.
Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele için gerekli önlemler ve bu konuda uygulanacak usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU
Park etmenin yasak olduğu yerler ve haller:
Madde 61 – Taşıt yolu üzerinde;
.............
o) (Ek: 1/7/2005-5378/31 md.) Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde,
..............
Park etmek yasaktır.
(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. (Ek cümle: 1/7/2005-5378/31 md.) (o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır.
Çocuk, hasta ve sakat taşıtları, gözleri görmeyen yayalar, yürüyüş kolları:
Madde 77 – Bu Kanun açısından;
a) Çocuk, hasta ve sakatlara ait motorsuz taşıtların sürücülerine, yayalarla ilgili hükümler uygulanır.
b) Gözleri görmeyen ve yönetmelikte gösterilen özel işaret ve benzerlerini taşıyan kişilerin, taşıt yolu üzerinde bulunmaları halinde, bütün sürücülerin yavaşlamaları ve gerekiyorsa durmaları ve yardımcı olmaları zorunludur.
c) Bir yetkili veya görevli yönetimindeki yürüyüş kolları arasından geçmek yasaktır.
(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne uymayan sürücüler 3 600 000 lira, (c) bendi hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.
KARAYOLLARI TRAFİK YÖNETMELİĞİ
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, can ve mal güvenliği yönünden; karayollarında trafik düzeninin sağlanması ve trafik güvenliğini ilgilendiren hususlarda alınacak tedbirler ile ilgili olarak, Yönetmelikte düzenlenmesi işaret edilen ve gerekli görülen diğer hükümleri ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirlemektir.
İl ve İlçe Trafik Komisyonunun Görev ve Yetkileri
Madde 18- İl ve ilçe Trafik komisyonlarının görev ve yetkileri şunlardır;
..........
d) Gerçek ve tüzel kişiler ile resmi ve özel kurum ve kuruluşlara ait otopark olmaya müsait boş alan, arazi ve arsaları geçici otopark yeri olarak ilan etmek ve bunların sahiplerine veya üçüncü kişilere işletilmesi için izin vermek, izin verilen otoparklar ile karayolu üzerindeki diğer park yerlerinde özürlüler için işaretlerle belirlenmiş bölümler ayrılmasını sağlamak,
Tescil Plakaları
Nitelik ve Ölçüleri
Madde 53- ..........
b)Ölçüleri
4) (Değişik: RG-31/12/2004-25687-3. Mükerrer)
İthaline izin verilen veya ülkemizde imal edilen malul, sakat ve engellilere ait özel tertibatlı araçlar ile sakatlık derecesi %90 ve üzerinde olan malul ve engelliler adına Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak tescil edilmiş özel tertibatı olmayan araçlara, örneği EK:12/Z’de gösterilen, üzerinde sakatlara mahsus işaret bulunan plakalardan verilir.
Bu tür araçların trafik kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında;
a) Bizzat kullanım amacıyla malul, sakat ve engelli tarafından ithal edilmiş özel tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil belgelerine, “araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır” şeklinde şerh konulur.
Malul, sakat ve engelli tarafından ithal edilen özel tertibatlı minibüslerin tescil belgelerine, araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterlerce düzenlenmiş iş aktine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır” şeklinde şerh konulur.
Malul, sakat ve engelli tarafından bizzat kullanmak amacıyla ülkemizden satın alınarak ilk iktisap edilen özel tertibatlı araçların tescil belgelerine, “Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır” şeklinde, 2. el araç olarak satın alınmış ise, “Araç sahibinden başkasının kullanması yasaktır.” şeklinde şerh konulur.
b) Özel tertibatı olmayıp, sakatlık derecesi %90 ve üzeri olan malul ve engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak bizzat ithal edilen yada ülkemizden satın alınan araçların tescil belgelerine, “araç sahibi malul ve engelli kişinin kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterlerce düzenlenmiş iş aktine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde adken devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır” şeklinde şerh konulur. Ayrıca, ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda belirtilen şerh dışında varsa diğer şerhler de tescil belgesine işlenir.
Malul ve sakatlar tarafından ithal edilerek getirilen araçların, aynı durumdaki başka bir malul veya sakata devri veya bunların ölümü sonucunda varislerine intikali halinde, bu araçlar gümrük vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük müdürlüğünün iznine bağlıdır. Araç ülkemizden satın alınmış ise ilgili vergi dairesinin izninin alınması gereklidir.
Malul ve sakatlara ait özel tertibatlı araçların her ne sebeple olursa olsun, yönetmelikte izin verilen kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının tespiti halinde; araç trafikten men edilerek bu hususta düzenlenecek bir tutanakla mer’i mevzuat çerçevesinde işlem yapılmak üzere ilgili gümrük ve maliye birimlerine intikal ettirilir.
Reşit Olmayan Küçükler Adına Araç Tescili
Madde 74- (Değişik: RG-31/12/2004-25687-3. Mükerrer)
Zihinsel özürlüler ile reşit olmayan küçüklerin sahibi bulundukları aracın, tescil kuruluşlarında adlarına tescillerinin yapılabilmesi için, ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiklerine dair, kanuni mümessillerince noterde tanzim ve tasdik edilmiş taahhütnameyi tescil anında vermeleri zorunludur.
Sürücü Belgelerinin Sınıfları
Madde 75- Sürücü belgeleri, Karayollarında sürülecek araçların cins ve gruplarına göre aşağıdaki sınıflara ayrılır.
........
-“H” Sınıfı Sürücü Belgesi (Hasta ve sakatların kullanabileceği şekilde özel tertibatlı olarak, imal, tadil veya teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacaklar için),
-“K” Sınıfı Sürücü Belgesi (Sürücü adaylarının alacağı sürücü belgesi sınıfına uyan araçları sürmeyi öğrenmeleri için),
Sürücü Adaylarında Aranacak Şartlar
Madde 76- Sürücü belgesi alacaklarda aşağıdaki şartlar aranır;
a) Yaş şartı
1) A1, A2, F ve H Sınıfı Sürücü Belgesi alacakların 17,
2) B ve G Sınıfı Sürücü Belgesi alacakların 18,
3) (Değişik: RG-02/11/2000-24218) C, D ve E sınıfı sürücü belgesi alacakların 22 (Üniversitelerin sürücü eğitimi veren yüksek okulları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin askeri ihtisas görevleri için subay ve astsubay sınıf okullarında ve uzman jandarma okullarında açılan sürücü eğitimi kurslarından mezun olanlarda bu şart aranmaz),
Yaşını bitirmiş olmaları,
b) Öğrenim şartları
F,G ve H Sınıfı Sürücü Belgesi alacak olanların ilkokulu, diğerlerinin en az ortaokulu veya 8 yıllık temel eğitimi bitirmiş bulunmaları,
c) Sağlık şartları
Bu Yönetmelikte belirtilen hükümlere uygun olarak beden ve ruh sağlığı bakımından sürücülük yapmalarına engel durumlarının bulunmadığını sağlık raporu ile belgelendirilmiş olmaları,
d) Eğitim ve sınav şartı
Sürücü kursuna katılmış ve yapılan sınavları da başararak sertifika almış olmaları,
...........
Çocuk, Özürlü, Hasta ve Sakat Taşıtları, Gözleri Görmeyen Yayalar, Yürüyüş Kolları
Madde 149- Karayolları Trafik Kanunu ve bu Yönetmelik açısından;
a) Çocuk ve özürlülerin motorsuz taşıtlarının sürücüleri hakkında, yayalarla ilgili hükümler uygulanır.
b) Gözleri görmeyenlerden;
1) Beyaz baston taşıyan,
2) Kollarında 3 siyah yuvarlaklı sarı bant bulunan,
3) Bir yayanın veya bir köpeğin yardımı ile yürüyen,
kişilerin taşıt yolu üzerinde bulunmaları halinde, bütün sürücülerin yavaşlamaları, gerektiğinde durmaları ve yardımcı olmaları mecburidir.
c) Yetkili veya görevli kişilerin yönetimindeki yürüyüş kolları arasından geçmek yasaktır.
634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU
F) Yenilik ve ilaveler:
I - Faydalı olanlar:
Madde 42 – Kat malikleri,ana gayrimenkulün ortak yerlerinde kendi başlarında bir değişiklik yapamazlar; ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarayacak bütün yenilik ve ilaveler, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır.
(Ek fıkra: 1/7/2005-5378/19 md.) Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usûlü ile özürlünün kullanımından sonraki süreç ile ilgili usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Bu işlerin giderleri, yeniliklerden faydalananlar tarafından, faydalanma oranına göre, ödenir.
3065 SAYILI KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU
Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar
Madde 17 – .............
2. Sosyal Amaç Taşıyan İstisnalar:
a) Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşların hastane, nekahathane, klinik, dispanser, prevantoryum, sanatoryum, kan bankası ve organ nakline mahsus bankalar, anıtlar, botanik ve zooloji bahçeleri, parklar ile veteriner, bakteriyoloji, seroloji ve distofajin laboratuvarları gibi kuruluşlar, öğrenci veya yetiştirme yurtları, yaşlı ve sakat bakım ve huzurevleri, parasız fukara aşevleri, düşkünevleri ve yetimhaneleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri,
4. Diğer İstisnalar:
s) (Ek: 1/7/2005-5378/32 md.) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları.
3797 SAYILI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
Ek Madde 3- (Ek: 1/7/2005-5378/35 md.)
Görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
197 SAYILI MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU
İstisnalar:
Madde 4 – (Değişik: 26/11/1980 - 2348/4 md.)
Aşağıda yazılı motorlu taşıtlar vergiden müstesnadır.
...................
c) (Değişik: 25/12/2003-5035/22 md.) Sakatlık dereceleri % 90 ve daha fazla olan malûl ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malûl ve engellilerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar.
.................
(Ek :24/3/1988 - 3418/12 md.) Motorlu taşıtlar vergisi ile ilgili muaflık ve istisna hükümleri, bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Bu Kanunda yer almayan istisna ve muaflıklar hükümsüzdür. Ancak, uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır.
1512 SAYILI NOTERLİK KANUNU
İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması:
Madde 73- (Değişik: 1/7/2005-5378/23 md.)
Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur.
İmza yerine işaret, mühür veya parmak izi kullanılması:
Madde 75 – İlgililerle tanık, tercüman ve bilirkişi imza atamadıkları ve imza yerine geçen bir el işareti kullanmadıkları takdirde, varsa mühür, yoksa sol elinin baş parmağı, bu da yoksa diğer parmaklarından biri bastırılır ve hangi parmağın bastırıldığı yazılır.
(Değişik ikinci fıkra: 1/7/2005-5378/24 md.) Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur.
Tanık, tercüman ve bilirkişinin andı noter tarafından Hukuk Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yaptırılır.
5490 SAYILI NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU
Bulunmuş çocuklar ve zihinsel özürlü kişiler
MADDE 19- (1) Yaşının küçüklüğü nedeniyle kendisini ifade edemeyen bulunmuş çocukların nüfus kütüklerine kaydedilmesi, kolluk görevlileri veya ilgili kurumların bu durumu belirten tutanaklarına veya ilgililerin beyanlarına dayanılarak bulundukları yerin nüfus müdürlüğünce yapılır.
(2) Zihinsel özürlü olup da bulunmuş onsekiz yaşından büyük kişileri, mahkemece tayin edilecek olan kayyımları bildirmekle yükümlüdür. Bildirimin tam teşekküllü devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile nüfus müdürlüğüne yapılması zorunludur.
(3) Bu kişiler hakkında düzenlenen tutanaklarda doğum tarihi, adı ve soyadı ile ana ve baba adı belirtilmemiş ise; nüfus müdürlüğünce ad ve soyad ile ana ve baba adı verilir. Doğum tarihi belirlenmemişse resmî sağlık kuruluşunca tespit edilmesi sağlanır.
625 SAYILI ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU
Madde 1 – (Değişik: 11/7/1984 - 3035/1 md.)
Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzelkişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzelkişiler tarafından açılan okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim kurumları ve bu düzeyde haberleşme ile öğretim yapan kuruluşlar, çeşitli kurslar, dershaneler, öğrenci etüd eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, biçki dikiş yurtları ve benzeri kurumların kurum açma, öğretime başlama, eğitim, öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının eğitim, öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi konularındaki hükümleri kapsar.
4760 SAYILI ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU
Diğer istisnalar
Madde 7 – Bu Kanuna ekli;
.............
2. (Değişik: 16/7/2004-5228/21 md.) (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan;
a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,
b) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,
Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı,
Vergiden müstesnadır.
4046 SAYILI ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI HAKKINDA KANUN
İş Kaybı Tazminatı Ödenmesi ve Diğer Hizmetlerin Verilmesi
Madde 21 – (Değişik birinci fıkra: 3/7/2005 - 5398/7 md.) Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tâbi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Özürlü personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.
..............................
(Değişik birinci cümle: 3/7/2005 - 5398/7 md.) İş kaybı tazminatı, günlük net asgari ücretin iki katıdır.Bu madde kapsamına girenlerden,hizmet akdinin sona erdiği tarihte aynı işveren ile hizmet akdi kesintisiz en az; 550 günden beri devam edenlere 90 gün, 1100 günden beri devam edenlere 120 gün, 1650 günden beri devam edenlere 180 gün, 2200 günden beri devam edenlere 240 gün süre ile iş kaybı tazminatı verilir. Söz konusu tazminat ve diğer hizmetlerden yararlanmaya hak kazananların,bu tazminat ve hizmetlerden yararlanabilmeleri için,hizmet akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde Türkiye İş Kurumuna başvurmaları zorunludur. Türkiye İş Kurumu hak sahiplerinin başvurularını müteakip,gerekli incelemeyi en geç 30 gün içinde sonuçlandırarak iş kaybı tazminatına hak kazanıldığını tespit etmesi halinde hizmet akdinin feshi tarihinden geçerli olmak üzere,inceleme ve buna ilişkin işlemlerin sonuçlanmasından itibaren 10 gün içinde iş kaybı tazminatını aylık olarak ödemeye başlar. (Mülga son cümle: 3/7/2005 - 5398/7 md.)
Bu maddede öngörülen şekilde hizmet akitleri sona erenlerden; hizmet akitlerinin sona erme tarihi itibariyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun hükümleri gereğince hizmet ve prim ödeme sürelerine göre yaşlılık aylığına hak kazananlar iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanamazlar. İş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanamazlar. İş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlananların, işe yerleştirilmeleri veya kendilerinin iş bulmaları halinde ödenmekte olan tazminata ve diğer hizmetlere ilişkin hakları sona erer.İş kaybı tazminatının verilmesi ve diğer hizmetlerin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar; İdare ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü arasında yapılacak protokolle belirlenir.
İş kaybı tazminatının fiilen ödendiği sürelere ait sosyal güvenlik kuruluşları kesintileri Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünce ayrıca hak sahipleri adına bu madde gereğinde açılacak hesaptan ilgili kurumlara ödenir.
Bu Kanunun 26 ncı maddesi gereğince yapılacak özelleştirme uygulamaları sonucu doğacak iş kaybı nedeni ile tazminata hak kazananlara ödenmesi gerekecek tazminat tutarları,bu maddede öngörülen esas ve usuller çerçevesinde ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından hesaplanır.Bu suretle hesaplanan tazminat tutarları, 26 ncı madde gereğince özel bir hesapta toplanan gelirlerden karşılanmak üzere ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından hak sahiplerine ödenir.
3984 SAYILI RADYO VE TELEVİZYONLARIN KURULUŞ VE YAYINLARI HAKKINDA KANUN
Yayın İlkeleri
Madde 4 – (Değişik: 15/5/2002-4756/2 md.)
..................
Radyo, televizyon ve veri yayınlarında uyulması gereken yayın ilkeleri şunlardır:
u) (Değişik: 1/7/2005-5378/37 md.) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
3358 SAYILI SAĞLIK HİZMETLERİ TEMEL KANUNU
Temel Esaslar
Madde 3 – Sağlık hizmetleriyle ilgili temel esaslar şunlardır:
...........
l) (Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/24 md.) Özürlü çocuk doğumlarının önlenmesi için, gebelik öncesi ve gebelik döneminde tıbbi ve eğitsel çalışmalar yapılır. Yeni doğan bebeklerin metabolizma hastalıkları için gerekli olan testlerden geçirilerek risk taşıyanların belirlenmesine ilişkin tedbirler alınır.
m) (Ek: 1/7/2005-5378/34 md.) Rehabilite edici tıbbi hizmetlerde kullanılan yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
MADDE 19- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlarda meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca bu durumu onaylanan sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılardan, kurumlarınca sürekli iş göremezlik nedeniyle görevlerine son verilenlerden;
a) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanamayan sigortalılara sürekli tam iş göremezlik geliri bağlanarak sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik gelir tutarı ile sürekli tam iş göremezlik geliri arasındaki fark, sigortalının görevine son veren kurum tarafından, Kuruma ödenir. Bunların bu Kanun kapsamında tekrar çalışması halinde, sürekli işgöremezlik geliri, sürekli iş göremezlik derecesine göre ödenmeye devam edilir.
b) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalılara ise sürekli iş göremezlik derecesine göre gelir bağlanır.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olanlar hariç, sürekli iş göremezlik gelirinin güncellenmemiş aylık tutarı; sigortalının sürekli iş göremezlik geliri hesabına esas alınan döneme ilişkin kazancı üzerinden vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası primleri kesintileri sonrası hesaplanan aylık net kazancını geçemez.
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,
takip eden ay başından başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
5434 SAYILI TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU
Emekli Aylığı Bağlanacak Haller
Madde 39 – Emekli aylığı aşağıdaki hallerde bağlanır:
.............
j) (Ek: 13/11/1981-2559/3 md.; Değişik:21/4/2005 – 5335/3 md.) Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine,
3348 SAYILI ULAŞTIRMA BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
Haberleşme Genel Müdürlüğü
Madde 13 – Haberleşme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır :
l) (Ek: 16/6/2005-5369/9 md.) Düşük gelirliler ve özürlüler gibi sosyal açıdan korunması gereken kesimlerin evrensel hizmetten eşitlik, taraf gözetmeme ilkeleri temelinde ve karşılayabilecekleri fiyat seviyesinde yararlanabilmelerine ilişkin usul ve esasları belirlemek,
571 SAYILI ÖZÜRLÜLER İDARESİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
Amaçlar ve Görevler
Amaç
Madde 1 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için; ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlüler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak üzere Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın kurulmasına, teşkilat ve görevlerine dair esasları düzenlemektir.
Başbakan, bu teşkilatın yönetimi ile ilgili yetkilerini gerekli gördüğü takdirde bir Devlet Bakanı vasıtasıyla kullanabilir.
ÖZÜRLÜLER VERİTABANI OLUŞTURULMASINA VE ÖZÜRLÜLÜK BİLGİSİNİN NÜFUS CÜZDANINDA YER ALMASINA DAİR YÖNETMELİK
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeğin amacı, özürlüler veritabanı oluşturulmasına ve yürürlükte bulunan mevzuata dayanılarak özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere özür durumlarının belgelendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk (%40) ve üstünde bir oranda kaybedenlerin özürlülük bilgisinin nüfus cüzdanlarında yer almasına ilişkin usul ve esasları kapsar.
Özürlüler Veritabanı Oluşturulmasına ve Özürlülük Bilgisinin
Nüfus Cüzdanında Yer Almasına İlişkin Usul ve Esaslar
Özürlü bilgi formunun doldurulması ve veritabanına girilmesi
Madde 5- Özürlü bireyler, ikamet ettikleri ilin il müdürlüğüne, sağlık kurulu raporu aslı veya onaylı örneği ve nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi ile müracaat eder. Formdaki bilgiler, il müdürlüğündeki meslek elemanları tarafından, özürlünün beyanına ve ibraz ettiği belgelere göre kimlik uygulama yazılımı kullanılarak veri tabanına aktarılır. Bu bilgiler belge ortamında ilgili meslek elemanınca onaylanır. Bilgilerin kontrolü il müdürlüğü tarafından yapılır. Bu özürlü bilgileri Kurum tarafından, Başkanlığın belirlediği veri yapısında ulusal özürlüler veri tabanına aktarılmak üzere her ayın ilk haftası Başkanlığa elektronik ve belge ortamında gönderilir. Özürlülük bilgilerinin ulusal özürlüler veritabanına aktarılması ile ilgili teknik yöntem ve veri aktarma periyoduna ilişkin usul ve esaslar gerekli görüldüğünde Başkanlık tarafından değiştirilir.
İl müdürlükleri, meslek elemanınca onaylanan formların aslını, sağlık kurulu raporunun aslı veya onaylı örneğini, nüfus cüzdanı fotokopisi ile birlikte muhafaza eder. Formdaki bilgiler, gerekli görüldüğünde Kurumun görüşü alınarak Başkanlık tarafından değiştirilir.
Özür oranının bildirimi
Madde 6 - İl müdürlüklerince sağlık kurulu raporu ve nüfus cüzdanı örneği incelenir ve bilgisayar ortamında değerlendirilir. Özürlülere ait kimlik bilgileri ve özür oranı bilgisi Kurum tarafından elektronik ve belge ortamında Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir. Gönderilen bilgiler MERNİS veritabanında tutulur. Elektronik ve belge ortamındaki bilgi farklılığının hukuki sorumluluğu bilgiyi gönderen Kuruma aittir.
Nüfus cüzdanındaki özürlülükle ilgili bilgiler
Madde 7- Nüfus cüzdanında özürlülüğüne ilişkin bilgi yer alan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, ilgili mevzuatta münhasıran özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanır. Nüfus cüzdanlarında özürlülükle ilgili bilgiler yer almayan ve almasını istemeyen özürlüler, ilgili mevzuatla tanınan haklardan “Özürlüler İçin Sağlık Kurulu Raporu”nu ibraz ederek faydalanabilirler.
Özürlü olduğunu istenen belgelerle beyan eden ve il müdürlüklerine başvuran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nüfus cüzdanlarının arka yüzünde, “% … oranında özürlüdür” ifadesi yer alır. Özür oranı, rakamsal olarak % işaretinin sağına yazılır.
Özürlülük bilgilerinin nüfus cüzdanına yazılması özürlünün isteğine bağlıdır.
ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik; özürlü sağlık kurulu raporlarının alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek; özürlülerle ilgili derecelendirmelere, sınıflandırmalara ve tanımlamalara gereksinim duyulan sağlık, eğitim, rehabilitasyon gibi alanlarda ortak bir uygulama geliştirmek ve uluslararası sınıflandırma ve ölçütlerin kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Sınıflandırma
Sınıflandırma
MADDE 5 – (1) Özürlülere ilişkin sınıflandırma çalışmalarında, sınıflandırma sistemi olarak; Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık ve sağlıkla ilgili durumların tanımlanması için ortak standart bir dil ve çerçeve oluşturmak amacı ile geliştirilen ve insanın işlevselliği ve kısıtlılıklarla ilgili durumlarının tanımlanmasını sağlayan çok kapsamlı uluslararası bir sınıflandırma sistemi olan İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması esas alınır.
(2) Özürlülerin sağlığı ile ilgili durumlarının tanımlanmasında ve geniş çaplı bilginin kodlanmasında, çeşitli disiplinler ve hizmetler açısından verilerin toplanmasında, kaydedilmesinde ve karşılaştırılmasında, özürlülerin tedavisi, rehabilitasyonu, eğitimi, istihdamı ile ilgili hizmetlerin değerlendirilmesinde, planlanmasında İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması sisteminin kullanılması amacıyla eğitim, öğretim, uygulama ve yaygınlaştırma hizmetleri Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığının koordinatörlüğünde, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri, Üniversitelerin ilgili bilim dalları ve ilgili meslek kuruluşlarının işbirliği ile yürütülür.
Raporların düzenlenmesi ve özür oranının belirlenmesi
MADDE 8 – (1) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenebilmesi için, özürlülerin kamu kurum ve kuruluşlarınca resmi yazı ile birlikte gönderilmeleri veya doğrudan raporu verecek olan hastanenin baştabibliğine müracaat etmeleri gerekmektedir. Özürlü sağlık kurulu raporları, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formla düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporu şekline uygun olarak düzenlenir.
(2) Tüm vücut fonksiyon kaybı oranları, özürlü sağlık kurulunca bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-4 sayılı cetvelde bulunan tüm vücut fonksiyon kaybı oranlarına göre yüzde (%) olarak belirlenerek özürlü sağlık kurulu raporunun ilgili bölümünde rakam ve yazı ile belirtilir. Hastalığın kendisine ait belirti ve bulgular için ayrıca tüm vücut fonksiyon kaybı oranı puanı verilmez. Bu cetvelde adı geçmeyen hastalık ve özürler ile bunlara ait vücut fonksiyon kayıp oranları fonksiyon kayıplarına göre özürlü sağlık kurulunca değerlendirilerek belirlenir.
Özürlü sağlık kurulu raporunun doldurulması
Madde 9 – (1) Özürlü sağlık kurulu raporu formu eksiksiz olarak doldurulur. Özürlü sağlık kurulu raporu, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen rapor şekline göre; poliklinik muayene tarihi, poliklinik kayıt numarası yazılmak suretiyle, bulgular ve teşhis ayrıntılı olarak yazılıp imza edilir. Yapılan muayene, tetkik ve laboratuvar bulgularına dair bilgiler özürlü sağlık kurulu raporu formuna eklenir. Özürlü sağlık kurulu, özürlü kişiyi bizzat görerek karar verir ve tüm vücut fonksiyon kaybı oranını bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen esaslara göre belirler.
(2) Özre ilişkin klinik bulgular, radyolojik tetkikler ve laboratuvar bilgileri, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen raporun ön yüzündeki ilgili bölüme özetlenerek yazılır.
(3) Özürlü sağlık kurulu raporları ilgili kişilerce mutlaka imzalanır. Okunaklı bir şekilde kaşelenir ve mühürlenir. 7 yaşından büyük özürlülere düzenlenecek olan özürlü sağlık kurulu raporlarında, özürlünün fotoğrafının bulunması zorunludur.
(4) İstihdam amacıyla verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yazılmasıyla birlikte, kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalışamayacağı işlerin niteliği genel olarak belirtilir.
(5) Özürlü sağlık kurulu raporlarında, raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin özür grubuna uygun hakları, özürlü sağlık kurulunca değerlendirilerek bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen raporun arka yüzünde bulunan açıklamalar bölümü dikkate alınarak yazılır. Raporun kullanım amacı bölümüne, bireyin özür grubuna uygun hakları değerlendirilerek yapılan değerlendirmeler; sonuç bölümüne evet, hayır ya da değerlendirilmedi ibarelerinden birisi kullanılmak suretiyle yazılır ve bu bölüm hiçbir suretle boş bırakılmaz.
(6) Ağır özürlü olduğu tespit edilenler, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3 sayılı formda gösterilen raporun Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun Sonucu bölümünün Ağır Özürlü kısmında evet ya da hayır ifadesi yazılarak belirtilir ve bu bölüm hiçbir suretle boş bırakılmaz. Ağır özürlü olduğu Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile belgelendirilenler; bakım hizmeti alabilmek amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu il müdürlüklerine başvurabilirler.
(7) Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişiler için verilecek raporlarda; ayrıntılı teşhis ile tüm vücut fonksiyon kaybı oranı ve raporun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka yazılır. Tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 40 ve üzerinde bulunanlar ve özel eğitim hizmetlerinden faydalanabilmek isteyen kişiler, kendilerine düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile il milli eğitim müdürlüklerine başvururlar.
Birden fazla özür durumunun bulunması
MADDE 11 – (1) Birden fazla hastalığı veya özrü bulunanların, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranlarından, en fazla kayba sebep olan hastalığın vücut fonksiyon kayıp oranı esas alınır. Diğer rahatsızlıklara ait vücut fonksiyon kayıp oranları Balthazard Formülü ile toplanarak genel vücut fonksiyon kayıp oranı hesaplanır.
(2) Balthazard Formülü aşağıdaki şekilde uygulanır:
a) Tüm vücut fonksiyon kaybı oranları ayrı ayrı tespit edilir.
b) Bu oranlar en yükseğinden başlanarak sıraya konulur.
c) En yüksek oran özürlünün tüm vücut fonksiyonunun tümünü gösteren % 100'den çıkarılır.
ç) Bu çıkarmada kalan miktar, sırada ikinci gelen tüm vücut fonksiyon kaybı oranı ile çarpılır. Çarpımın 100'e bölünmesinden çıkan rakam en yüksek tüm vücut fonksiyon kaybı oranına eklenir; böylece, birinci ve ikinci arızaların tüm vücut fonksiyon kaybı oranı bulunmuş olur.
d) Özür ikiden fazla ise, birinci ve ikinci arızaların kayıp oranı birinci sıraya ve üçüncü sıradaki oran ikinci sıraya alınarak işlem tekrarlanır.
e) 60 yaşın üzerindekilerde; genel vücut fonksiyon kayıp oranına Balthazard Formülü ile % 10 eklenir.
(3) Balthazard formülünün uygulanmasına ilişkin olarak bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-5 sayılı Birleşik Değerler Tablosu da kullanılabilir.
Özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi
MADDE 13 – (1) Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka belirtilir.
(2) Özürlü sağlık kurulunca kişinin özür durumunun sürekli olduğuna karar verilmesi durumunda, özürlü sağlık kurulu raporunun ilgili bölümünde bu durum belirtilir. Ancak özür durumunun değişmesi halinde, rapor ve buna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yeniden belirlenir.
(3) Özürlü sağlık kurulunca özürlünün özür durumunun sürekli olmadığına karar verilmesi halinde de bu husus ilgili bölümde belirlenerek Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun geçerlilik süresi belirtilir. Zaman içinde değişebilen veya kontrolü gerektiren hastalıklar, hastanın önceki özürlü sağlık kurulu raporu da kurula sunularak, özürlü sağlık kurulunun belirleyeceği süre içinde yeniden görüşülür ve karara bağlanır.
(4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların geçerlilik süresi dolmadan tekrar rapor istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerin daha önce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. İlgilinin beyanı üzerine veya bir başka şekilde, evvelce Özürlü Sağlık Kurulu Raporu verilmiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez.
Vergi indirimine esas raporlar
MADDE 15 – (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, sakatlık indirimine esas olmak üzere düzenlenen raporlarda, raporu düzenleyen sağlık kuruluşu tarafından işverenin bulunduğu yerdeki il defterdarlığına gönderilen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu esas alınır.
Özürlülere bağlanacak aylıklar için verilecek raporlar
MADDE 17 – (1) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında verilecek sağlık kurulu raporlarında da, bu Yönetmeliğin tüm vücut fonksiyon kaybı oranlarına ilişkin hükümleri uygulanır.
28. 04. 1981 TARİH VE 17324 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYIMLANAN SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANACAK HİZMET ERBABININ SAKATLIK DERECELERİNİN TESBİT ŞEKLİ İLE UYGULANMASI HAKKINDAYÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı:
Madde 1 – (Değişik: 15/6/1981 - 8/3179 K.)
Bu Yönetmeliğin amacı 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 inci maddesinde yer alan sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakatlık derecelerinin ve indirimin uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin tespitidir.
Sakatlık dereceleri:
Madde 3 – (Değişik: 15/6/1981 - 8/3179 K.)
Birinci Derece Sakatlık: Çalışma gücünün % 80'inden fazlasını (% 80 dahil) kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derecede sakat sayılır.
İkinci Derece Sakatlık: Çalışma gücünün % 60'ından fazlasını (% 60 dahil % 80'e kadar) kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derecede sakat sayılır.
Üçüncü Derece Sakatlık: Çalışma gücünün % 40'ından fazlasını (% 40 dahil % 60'a kadar) kaybetmiş bulunan hizmet erbabı üçüncü derecede sakat sayılır.
Sakatlık indiriminden yararlanmak için başvuru:
Madde 4 – İndirimden yararlanmak isteyen sakat hizmet erbabı. Nüfus kağıdının örneği ve çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge ile birlikte illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan İlçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Malmüdürlüğü'ne bir dilekçe ile başvuracaktır.
Düzenlenecek raporlar üzerine yapılacak işlemler:
Madde 8 – Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri veya Malmüdürlükleri yetkili sağlık kuruluşları tarafından düzenlenerek resmi yazıyla gönderilen raporları (şüphe uyandıran raporlar için ilgili hastaneyle temasa geçerek raporların doğruluk derecesini saptadıktan sonra) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğüne doğrudan doğruya ve geciktirmeden göndereceklerdir.
Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlükleri sakatlık indiriminden yararlandırılan hizmet erbabının ad ve soyadını doğum yerini, doğum tarihini, baba adını, çalıştıkları kuruluşu, raporu veren hastane ile rapor tarih ve numarasını tutacakları bir alfabetik fihrist defterine yazacaklardır.
Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlükleri sorumluluk bölgelerinde kendilerince sakatlık indiriminden yararlanabilecekleri bildirilmediği halde özel ve kamu kuruluşlarında bu indirimden yararlandırılanların olup olmadığını tutacakları alfabetik fihrsit defterinden yararlanarak sürekli olarak araştıracaklardır.
Merkez sağlık kurulunun teşekkülü ve yapacağı işlemler:
Madde 10 – (Değişik: 18/8/1998 - 98/11697 K.)
Merkez Sağlık Kurulu, Maliye Bakanlığı Başhekiminin başkanlığında, Sağlık Bakanlığı'nca görevlendirilecek iki uzman hekim ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca görevlendirilecek bir uzman hekimden ve Gelirler Genel Müdürlüğü'nün bir temsilcisinden oluşur. Merkez Sağlık Kurulu ayda en az iki defa üye tam sayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar verir.
Merkez Sağlık Kurulu, yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporlarda yer alan laboratuvar bulgularını, klinik muayene bulgularını, sakatlık bulgularını, teşhisi inceler ve rapor formunda kendine ait bir bölüm açarak karar bölümüne Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranlarını dikkate alarak hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünü hangi oranda kaybettiğini rakamla ve yazıyla belirtmek suretiyle karar verir. Laboratuvar bulguları, sakatlık bulguları, klinik muayene bulguları ve teşhis ile söz konusu cetvellerde belirtilen ve rapora ilgili sağlık kurulunca yazılan oranlar arasın da çelişki görülmesi halinde Kurul, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranları doğrultusunda re'sen ve nihai olarak karar verir. Kurul, gerek görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebilir veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini isteyebilir.
Birden fazla sakatlığı bulunan hizmet erbabının çalışma gücünü hangi oranda kaybettiği Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesindeki esaslara göre Merkez Sağlık Kurulunca tespit edilir.
Kurul, gerekliğinde istişari mahiyette bilgi almak için yetkili sağlık kuruluşundan uzman çağırabilir, yazılı görüş isteyebilir ve istişari mahiyette görüş verebilir.
Merkez Sağlık Kurulu; ilgili Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlükleri tarafından tereddüte düşüldüğü için gönderilen raporlar ile ihbar ve şikayet mahiyetinde gelen başvurular üzerine yaptırılan inceleme sonucu dosyada oluşan raporlarla yurt dışı teşkilatlarında görevli hizmet erbabına ilişkin raporların incelenmesi sırasında Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranlarını dikkate alarak, hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünü hangi oranda kaybettiği hususunda karar verir. Merkez Sağlık Kuruluna gönderilen raporların incelenmesi sırasında Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin eki cetvellerde yer almayan sakatlıklara ilişkin sakatlık oranlarının tespitinde, Kurulca benzeri sakatlık oranları, fonksiyon kayıpları dikkate alınarak tıbbi ve bilimsel kurallara göre re'sen karar verilir.
TÜRK İŞARET DİLİ SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASI VE UYGULANMASINA YÖNELİK USUL VE ESASLARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, işitme özrü, dil ve konuşma bozukluğu olan bireylerin iletişim ihtiyaçlarını desteklemek için işaret dilinin dil bilimi yönünden çözümlemesi ve değerlendirmesini yapmak, yazılı ve görsel eğitim araç- gereçlerini hazırlamak, Türk işaret dili sistemini oluşturmak, işaret dili tercümanları ile öğreticilerini yetiştirmek ve farklı uygulamaları önlemek üzere usul ve esasları düzenlemektir.
Genel hükümler
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde;
a) İşitme özürlü, dil ve konuşma bozukluğu olan bireylerin aile üyeleri ve/veya bakımını üstlenen kişiler Bakanlığın açtığı resmi ve özel kurslardan işaret dili eğitimini alma hakkına sahiptir. Bu kursların açılış, çalışma ve denetleme usul ve esaslarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir.
b) TDK, ÖZİ, Bakanlık, Kurum ve Federasyon Türk işaret dilinin geliştirilmesine yönelik sürekli olarak birlikte çalışmalar yapar.
ÖZÜRLÜ BİREYLERE YÖNELİK HİZMET VEREN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
- Altı Nokta Körler Vakfı
- Bedensel Engellileri Güçlendirme Vakfı
- Körlere Işık Vakfı
- Türkiye Körler Vakfı
- Türkiye Sakatları Koruma Vakfı
- Eğitilebilirler Eğitim ve Rehabilitasyon Vakfı
- Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı
- Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı
- Çanakkale Spastik Özürlü Çocuklar Eğitim Vakfı
- İşitme Özürlü Çocukları Eğitim Ve Araştırma Vakfı
- Sevgi Zihinsel Yetersiz Çocukları Araştırma, Eğitme Ve Kazandırma Vakfı
- Dost Yaşam Down Sendromu Vakfı
- Todev Türkiye Otistiklere Destek Ve Eğitim Vakfı
- Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı
- Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Vakfı
- İzev İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim Ve Dayanışma Vakfı
- Özürlüler Vakfı
- Fiziksel Engelliler Vakfı
- Spastik İle Muhtaç Çocuklar Kültür, Sanat, Spor Ve Sosyal Yardımlaşma Derneği
- Türkiye Engelliler Vakfı
- Sevgi Zihinsel Engelliler Yardım Ve Dayanışma Vakfı
- Spastik Felçlileri Koruma Ve Güçlendirme Vakfı
- Malatya Zihinsel Özürlü Çocukları Koruma Ve Yetiştirme Vakfı
Yorumlar