GECİKMİŞ DİL KONUŞMA

GRUBUMUZUN DİL-KONUŞMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMA ALANLARI

  • Sesletim ve ses bilgisel bozukluk
  • Otizm/YGB' ye bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Zihinsel yetersizliğe bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Zihinsel yetersizliğe bağlı gecikmiş dil ve konuşma sorunu
  • Zihinsel yetersizliğe bağlı sesletim ve sesbilgisel bozukluk
  • Down sendromuna bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Down sendromuna bağlı gecikmiş dil ve konuşma sorunu
  • Down sendromuna bağlı sesletim ve sesbilgisel bozukluk
  • Down sendromuna bağlı konuşmada akıcılık sorunu
  • Farklı adlarla adlandırılan sendromlara bağlı dil ve konuşma sorunları
  • İşitme yetersizliğine bağlı dil ve konuşma sorunları
  • İşitme yetersizliğine bağlı gecikmiş dil ve konuşma sorunu
  • İşitme yetersizliğine bağlı sesletim(artikülasyon) bozuklukları
  • Reaktif bağlanma bozukluğuna bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Sosyal uyaran eksikliğine bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Afazi vakalarının dil ve konuşma sorunları
  • Dizartriye bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Apraksi vakalarının dil ve konuşma sorunları
  • Konuşma apraksisi
  • Oral apraksi
  • Yutma sorunları
  • Dudak/damak yarıklığına bağlı dil ve konuşma sorunları
  • Alternatif ve destekleyici iletişim sistemlerinin seçim ve kullanılması

 

Dil ve Konuşma Gelişimi Konusunda Yaygın Olarak Bilinen Yanlış İnanışlar

Her zaman dil ve konuşma problemine neden olan şeyi bilmek zordur. Fakat neyin neden olmadığına dair bilinen bazı gerçekler vardır:

• Erkek çocuklar geç konuşur

Yapılan çalışmalar okul öncesi dönemdeki erkek çocukların dil gelişimlerinin kız çocuklarından daha yavaş olabildiğini gösterirken bu farkın yalnızca bir ya da iki ay olduğu vurgulanmaktadır. Bu çocuğun önemli ölçüde dil ve konuşma gecikmesi veya bozukluğu tanısı alabilmesi için daha büyük bir fark olması beklenir. Örneğin 2 yaşında bir çocuğun 1 buçuk yaş dönemi özellikleri göstermesi gibi. Yine de, erkek çocuklarda dil ve konuşma bozukluğuna daha sık rastlandığı da bilinmektedir bu nedenle en ufak bir şüphe dikkate alınıp takip edilmelidir.

• Çocuğun her isteğini önceden tahmin ederek yerine getiren anne-baba veya başka bir aile üyesinin olması

İsteklerini karşılayabilmek için konuşmak çocuk için en geçerli ve etkin yoldur. Eğer çocuk bunu yapabilseydi, yapardı. Yine de bu davranış çocuğun zaten geciken konuşmasına olumlu bir katkıda bulunmamaktadır. İdeali çocuğun isteklerini ve ihtiyaçlarını sözel olarak karşılayabilmesini kolaylaştırmak ve buna katkıda bulunmaktır.

• Abisi/ablası veya çevresindeki yakın bir kişinin konuşma problemi olması

Yalnızca konuşması geri veya bozuk kimselerle değil, çocuklar markette, kreşte veya parkta konuşması düzgün olan birçok kimseyle de etkileşir. Çocuk bunların arasından yalnızca konuşması düzgün olmayan kişiyi model olarak almayacaktır.

• İnatçı olmak

Hiçbir çocuk sırf inatçılıktan konuşmamayı veya anlaşılmadığı için hırçınlaşmayı, kendini yerlere atmayı, çevresine zarar vermeyi ya da çevresinin tüm baskısına rağmen sözcük veya cümlelerle iletişim kurmak yerine göstererek işaretlerle iletişim kurmayı seçmez. Bunu konuşmamasının nedeni olarak değil konuşamamasının da etkilediği bir durum olarak değerlendirmek gerekir.

• Dil bağı

Bazı durumlarda ailelere dil bağı operasyonu yaptırmaları tavsiye edilse de dil bağı konuşmayı muhakkak etkileyecektir diye bir durum söz konusu değildir. Çocuğun dil hareketleri, dilini yeterli bir şekilde kullanmadığından veya başka bir sorundan ötürü de sınırlı olabilir. Bu konuda bir dil ve konuşma terapistine başvurarak çocuğun dil hareketlerinin ve konuşma gelişiminin değerlendirilip varsa dil bağının konuşmayı etkileyip etkilemediği veya ne kadar etkilediğiyle ilgili bilgi alınması ve bundan sonra operasyona karar verilmesi önemlidir.

Ayrıca şu önerilerden de kaçınmak önemlidir:

• Problemi kendi başına aşacaktır

Evet, çocuklardan bazısı sorununu aşacak ve bazısı aşamayacak. Çocuğunuzun hangi düzeyi gerçekletireceğini bilemezsiniz.

• Değerlendirilmek için daha yaşı çok küçük

Küçük yaş grubunda bir değerlendirme yapmak zordur fakat sadece test, resim, kitaptan oluşan bir değerlendirme beklememek gerekir. Çocuğun işitmesi değerlendirilebilir. Bunun yanında sözel dili anlamasının nasıl olduğu, nasıl oyun oynadığı, diğer çocuk veya yetişkinlerle nasıl iletişim kurduğu değerlendirilerek gerekli öneriler verilebilir.

• Zaten konuşmuyor nasıl değerlendirilecek?

Çocuk kendisini sözel olarak ifade etmiyor olabilir fakat sözel dili anlaması ve konuşma öncesi sözel olmayan iletişim becerileri değerlendirilebilir. Bu sayede aileye çocuğun ifade etme becerilerini arttırması için uzman tarafından öneriler verilebilir.

• Okul başlayana kadar bekleyip görün

Bu konuda araştırmalar gayet açık ve nettir: çocuk ne kadar erken eğitime başlarsa ilerlemesi o kadar hızlı olur. Bu yalnızca dil ve konuşma için değil tüm gelişim alanları için geçerlidir.

 

GECİKMİŞ DİL KONUŞMA

Gecikmiş konuşma bir çocuğun yaşıtlarıyla benzer konuşma becerilerini sağlayamaması olarak tanımlanabilir. Bir çocuk yaşıyla uyumlu beklenen konuşmayı sağlayamıyorsa bu bir “konuşma bozukluğu” olabilir, veya “gelişimsel dil gecikmesi” olabilir. Herhangi bir organa bağlı olarak konuşmada bozukluk olmasına “organik konuşma bozukluğu”, herhangi bir organda bozukluk olmadan ortaya çıkan duruma “işlevsel konuşma bozukluğu” denir.

Gecikmiş konuşmadan şüphelenilecek durumlar

Her bebek 3-6 aylık oluncaya kadar anlamsız sesler çıkarabilir ve bu o çocukta işitme kaybı olmadığını göstermez. Sağlıklı doğan her bebekte mutlaka işitme taraması yapılmalıdır.
6-12 aylık bebek “ba ba ba”, “ma ma ma” gibi anlamlı sesler çıkarmaya başlamalıdır.
12 aylık bebek “evet”, “hayır” gibi komutları anlamalı, ismiyle çağırıldığında bakmalıdır.
12-16 ay arasında “dede”, “baba” gibi anlamlı 1-2 kelimesi olmalıdır.
24. ay tamamlandığında 5-10 kelimeli bir kelime dağarcığı gelişmiş olmalıdır.
24-36 ay arasında “bu ne?”, “top nerede?”, “ben kimim?” gibi soruları anlıyor ve anlamlı cevap veriyor olmalıdır.
24-36 ay arasında 2 veya 3 kelimeli cümleler kurabiliyor olmalıdır.
36. aydan sonra kullandığı kelimeler yabancılar tarafından anlaşılıyor olmalıdır.
4-5 yaşında basit bir olayı anlatabiliyor olmalıdır.
7 yaşında karmaşık bir olayı anlatabiliyor olmalıdır.

 
Gecikmiş konuşmaya neden olan durumlar

Ailesel dil gecikmesi
Gelişimsel dil gecikmesi
Prematüre doğum veya büyüme gelişme geriliği
İki dil konuşulması, sağ el- sol el kullanılması gibi çatışma yaratan durumlar
İşitme kayıpları, işitmenin algılanması bozuklukları.
Dil bağı, yarık damak-dudak gibi ağız içi problemleri
Otizm, Zihinsel Yetersizlik,

Psikososyal uyaran eksikliği

Üzerine titrenen çocuk”; çocuğa konuşma fırsatının verilmemesi

Dil eğitimi tüm günü kaplamalıdır

Bir çocuğun geç konuşmaya başlamasının nedeni dil yetisinden yeterince yararlanamamasındandır.Bu nedenle bu çocukların aynı zamanda olabildiğince erken saptanması büyük önem taşımaktadır.

Olası nedenler araştırılıp ortaya konduktan sonra nedene yönelik tedavi yapılır. Hiçbir organik rahatsızlığı olmayan, ailede geç konuşma öyküsü olan yakını bulunan çocuk “bekle-gör” yöntemi ile takip edilebilir.Erkek çocukların kız çocuklarına göre gelişimsel dil gecikmesine daha yatkın olduğu bilinmektedir. Bu süreç içerisinde çocuğun dil eğitimine katkıda bulunmaları için ana-baba’lara eğitim önerilir. Çocuklarla yeterli ve etkin iletişim kurulmalı, konuşmaları için fırsat verilmelidir.

Çocuğun istediği bir şey için önce bunu sözel olarak ifade etmesi beklenmeli, sonra istediği şey gerçekleştirilmelidir. Günlük iletişim çocuğa soru yöneltilerek ve cevaplaması için zaman ayrılarak sürdürülmeli, çocuğun kısa öyküler oluşturma çabası sağlanmalıdır. Çocuğun yakın çevresindeki tüm bireyler çocukla birlikte oldukları her anı eğitim olarak düşünüp doğru konuşma örneği vermeli ve çocuğun konuşması için fırsat sağlamalıdırlar.